Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Almanya’da AB’ye Karşı Tarihi Karar

Avrupa Merkez Bankası’nın talimatları doğrultusunda tahvil satın alan Almanya Merkez Bankası (Bundesbank), bu işlemleri önümüzdeki 3 ay içerisinde durdurmak zorunda.

Almanya Federal Anayasa Mahkemesi bugün hem Almanya hem de Avrupa için tarihi olabilecek bir karar aldı. Bu karar doğrultusunda Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) 2015 yılından beri sürdürdüğü Kamu Sektörü Alım Programı’nın (PSPP) yasa dışı olduğu açıklandı.

Avrupa Merkez Bankası’nın, Bundestag’ın ve Alman Hükümetinin PSPP’yi ölçülülük ilkesini çiğneme pahasına uygulamaya koyduklarını açıklayan Anayasa Mahkemesi; Bundestag’ın önümüzdeki 3 ay içerisinde bu programdan ayrılmasını istiyor.

PSPP Nedir?

Avrupa Merkez Bankası Kamu Sektörü Alım Programı’nı 2015 yılında uygulamaya koydu. Avrupa’daki merkez bankaları bu program kapsamında diğer AB üyeleri tarafından hazırlanan devlet tahvillerini satın alıyorlar.

ECB bu programı daha kapsamlı olan Varlık Alım Programı bünyesinde hazırladı. Avrupa Merkez Bankası bu programları enflasyondaki %2’lik hedef seviyeyi tutturabilmek için geliştirdi. Yani ECB bu programları en önemli misyonunu yerine getirebilmek, euro bölgesindeki istikrarı koruyabilmek için hazırladı.

Avrupa Merkez Bankası bu program kapsamında başta Almanya Merkez Bankası olmak üzere AB üyesi ülkelerin merkez bankalarına talimat veriyor, bu bankalar da aylık olarak yüklü miktarda tahvil alımı yapıyorlar.

Neden Yasa Dışı?

Almanya’daki yetkililer bir süredir Avrupa Merkez Bankası’nın uyguladığı bu programların yasa dışı olabileceğini dile getiriyorlardı. Peki neden?

Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, ECB bu programlar sayesinde en önemli sorumluluğunu yerine getirebiliyordu. Euro bölgesindeki istikrar bu tahvil alımlarıyla sağlanıyordu.

Avrupa Merkez Bankası’nın belli başlı sorumlulukları olduğu gibi (istikrar sağlamak) asla yapmaması gereken belli başlı şeyler de var. Bunlardan biri de AB’deki ülkelere doğrudan para aktarmak. Davacı tarafa göre ECB’nin uyguladığı Kamu Sektörü Alım Programı Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma’nın 123’üncü de dahil olmak üzere birkaç farklı maddesini ihlal ediyordu.

Kaynak

Bu iddiaları değerlendiren Federal Anayasa Mahkemesi; ECB’nin yukarıda da bahsettiğimiz 123.maddeyi ihlal etmediği sonucuna vardı. Federal Mahkeme’ye göre bu aşamada ECB’nin diğer merkez bankalarına doğrudan finansman sağladığı söylenemez. Fakat ECB’nin 123.maddeyi çiğnememiş olması, tamamen masum olduğu anlamına gelmiyor.

Federal Mahkeme; Avrupa Merkez Bankası’nın %2’lik enflasyon hedefini tutturmak uğruna PSPP’nin ekonomik etkilerini gözardı ettiğini ve bunu yaparken ölçülülük ilkesini çiğnediğini açıkladı. ECB; kendi “para politikaları” ile PSPP’nin “ekonomi politikaları üstündeki etkileri” arasında bir “denge kuramadı” ve bunun sonucunda ilgili yasaları ihlal etmiş oldu.

Bundestag’ın suçu ise Avrupa Merkez Bankası’nın bu ilkeyi çiğneyip çiğnemediğini kontrol etmeden, kendisine verilen talimatları doğrudan uygulamasıydı. Federal Mahkeme’nin bulguları şu şekilde:

“Hem Federal Hükümet hem Bundestag; Avrupa Bütünleşmesi (Integrationsverantwortung) kapsamında Avrupa Merkez Bankası’nın ölçülülük değerlendirmesi yapıp yapmadığını kontrol etmekle yükümlüdür. Bu 1 Kasım 2019’da yeniden uygulamaya sokulan PSPP’yi de kapsamaktadır. Federal Hükümet ve Bundestag buna ek olarak euro sisteminin PSPP kapsamında verdiği tahvil alım kararlarını gözetlemekle yükümlüdür.”

Federal Mahkeme’nin aldığı karar doğrultusunda; eğer Avrupa Merkez Bankası önümüzdeki süreçte bu değerlendirmeyi yapıp Almanya Merkez Bankası’na sunmazsa Almanya Merkez Bankası’nın önümüzdeki 3 ay içerisinde bu programdan çıkması gerekecek. Bu da Almanya Merkez Bankası’nın bundan böyle PSPP kapsamında tahvil alamayacağı anlamına geliyor.

Neden Tarihi Bir Karar?

Almanya’da bu sabah alınan bu karar kısa süre içerisinde büyük ilgi gördü. Bunun başlıca sebeplerinden biri aslında PSPP’nin Avrupa ekonomisi için oldukça önemli bir program olması.

Euro bölgesindeki ülkeler bu program aracılığıyla şu ana dek toplamda 2.2 trilyon euroluk borç aldılar. Avrupa Merkez Bankası bu programı özellikle İtalya ve Yunanistan gibi ülkeleri rahatlatmak için kullanıyordu. ECB bunun yanı sıra bu program sayesinde euro bölgesinde görülecek olası bir deflasyonu engelliyordu. Avrupa’daki birçok uzman; Almanya’daki mahkemenin bu programın aleyhinde bir karar almayacağını düşünütordu. Berenberg’in ekonomistlerinden Holger Schmieding; duruşmadan önce şöyle bir yorum yapmıştı:

“Avrupa Merkez Bankası’na bağlı Kamu Sektörü Alım Programı’nın Alman anayasasına aykırı olduğu yönünde bir karar alınmasını beklemiyoruz. Aksi yönde bir karar alınırsa Alman anayasası ile AB yasaları arasında hiç görmediğimiz kadar büyük bir çelişki doğar.”

Ne var ki Almanya’daki mahkeme bu uzmanları şaşırtarak ECB’nin bu programanın gerçekten de Alman anayasasına aykırı olduğu kararını aldı. ING’nin baş ekonomisti Carsten Brzeski, Independent’a verdiği demeçlerde durumu şöyle yorumladı:

“Büyük patlama oldu! Bu kararı iyimser bir tavırla yorumlayacak olursak (Alman mahkemesinin) şimdilik sadece havladığını ve ısırmayacağını söyleyebiliriz. Çünkü Avrupa Merkez Bankası gerekli değerlendirmeleri yaptığı sürece her şey yolunda demektir. Fakat kötümser bir tavırla yorumlarsak; ECB’nin Almanları bir daha ikna edemeyeceğini ve bir daha tahvil alamayacağını söyleyebiliriz. Bugün alınan karar Avrupa Merkez Bankası için büyük sorunlara yol açabilir. “

Danışmanlık firmalarından Pantheon’un yöneticisi Claus Vistesen ise Almanya’da alınan bu kararı şöyle yorumluyor:

“Alman mahkemesi bu kararıyla ECB’ye resmen karşı çıktı. Bu; aynı anda hem Avrupa Merkez Bankası’na hem de Alman siyasetçilere gönderilmiş bir ultimatom.”

Tüm gelişmelerden ve paylaşımlardan haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!

Leave a comment