Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Avrupa’da Uzlaşma Sağlanamıyor

Koronavirüs ile mücadele eden Avrupa ülkeleri ekonomiyi canlı tutabilmek için piyasalara gerektiği miktarda likidite sağlamaya çalışıyorlar. Bunu yapmak için KOBİ’lere daha fazla kredi veriyor, hatta doğrudan vatandaşlara para yardımında bulunuyorlar.

Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde kısa süre önce bu ülkelere bir tavsiyede bulundu ve Korona tahvili çıkarabileceklerini söyledi. Yerli kripto para yorumcularından Selcoin’in de önerdiği bu fikir, özellikle Almanya ve Hollanda’dan tepki gördü. Peki Almanya ve Hollanda bu Korona tahvili fikrine neden bu kadar karşılar?

Gerek Var mı?

Avrupa’daki Korona tahvili fikri bir süredir hararetli bir şekilde tartışılıyor. Avrupa’daki maliye bakanları geçtiğimiz günlerde özel bir toplantı düzenleyip 16 saat boyunca bu konuyu tartıştılar. Fakat bu toplantıdan olumlu bir karar çıkmadı.

 

Christine Lagarde gibi isimler Avrupa ülkelerinin çıkaracağı ortak bir Korona tahvilinin Avrupa ekonomisini kalkındırabileceğini düşünüyorlar. Bu isimlere göre bu ülkelerin ortak bir şekilde borçlanarak çıkaracakları bir tahvil, Koronavirüsün ekonomik etkilerini hafifletebilir. Fransa ekonomisinin şu anda 2.Dünya Savaşı’ndan bu yana görülmüş en kötü dönemden geçtiğini düşünürsek Avrupa’nın gerçekten böyle bir ‘hafifleticiye’ ihtiyacı var.

Avrupalı yetkililer Koronavirüsün ekonomik etkilerini hafifletebilmek için daha farklı yollara yöneldiler. Avrupa Merkez Bankası kısa süre önce yıl geneline yayılarak uygulanacak olan 750 milyar euroluk bir teşvik paketinin duyurusunu yaptı. Bu paket aslında Avrupa ülkelerinin üstündeki baskıyı biraz olsun hafifletti. Dolayısıyla Korona tahvili fikrine gerçekten gerek olup olmadığı tartışılmaya başladı. Fakat bu konunun neden bu kadar tartışıldığını anlamak için daha farklı bir şeye değinmemiz gerekiyor.

Avrupa Birliği Karşıtları

Almanyalı ve Hollandalı yetkililerin Korona tahvili fikrine bu kadar karşı çıkıyor olmalarının sebebi bu fikrin işe yaramayacak olması değil. Bu fikre çok daha farklı bir sebepten karşı çıkıyorlar.

Avrupa’nın Korona tahvilini çıkarması demek AB üyesi ülkelerin ortak bir borca girmeleri anlamına gelecek. İşte Almanya ve Hollanda tam olarak buna karşı çıkıyor. Çünkü bu ülkelerin ortak bir borca girmeleri demek ulus devletlerin iyice güçsüzleşmesi, ulusüstü bir örgüt olan Avrupa Birliği’nin ise iyice güçlenmesi anlamına gelecek.

Şu anda Korona tahvili fikrine kimlerin karşı çıktığına biraz daha yakından bakalım. Mesela bu fikre Almanya İçin Alternatif (AfD) partisi karşı çıkıyor. 2013 yılında kurulan bu sağcı parti şu anda Almanya’nın en büyük üçüncü siyasi partisi olarak gösteriliyor. Ve bu parti Avrupa Birliği’ne karşıtlığıyla biliniyor. Tahmin edilebileceği üzere Korona tahvili fikrine en sert tepki gösteren taraflardan birisi AfD oldu. Hatta bir AfD sözcüsü, Korona tahvili fikri hakkında yaptığı açıklamalarda şunları söyledi:

Almanya vatandaşları Koronavirüs yüzünden bütün AB’nin borcunu çekmek zorunda kalmamalılar.

Buna benzer yorumlar yalnızca Almanya tarafından değil Hollanda tarafından da geliyor. Hollanda Maliye Bakanı Wophe Hoekstra bundan yalnızca birkaç saat önce konuyla ilgili bir açıklama yapıp şunları söyledi:

“Hollanda olarak euro tahvili fikrine karşı çıktık, karşı çıkmaya da devam ediyoruz. Bu fikir AB’nin sorunlarını çözmeyecek, bunun üstüne AB’nin karşısına yeni sorunlar çıkaracaktır. Biz başka ülkelerin borcuna kefil olmak zorunda kalacağız ki bu pek akıl karı değil.”

Avrupa’daki ülkelerin Koronavirüsün ekonomik etkilerini azaltmak için ortak bir borca girip Korona tahvili çıkarmaları, kıta ekonomisini gerçekten kurtarabilir. Ama özellikle Kuzey’deki ülkeler bu fikre pek sıcak bakmıyorlar. Çünkü bu ülkeler Güney’deki ülkeler için sırf ikisi de AB üyesi diye borca girmek istemiyorlar. 

Tüm gelişmelerden ve paylaşımlardan haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!

Leave a comment