Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Bankacılar Ticari Finansmanı Blockchain’in En Etkili Kullanım Alanı Olarak Görüyor

Bankacıların çoğu blockchain konusundan sıkılmış olsalar da, onların bile blockchain’in olumlu ve en etkili tarafı olarak niteledikleri bir nokta var.

En azından bu hafta Londra‘da yapılan ve bir çok bankacının katılıp kurmakta oldukları dijital ticari finansman platformları ve, bunların sonuç olarak ne denli masraf azaltma sağlayabilecekleri konusunda konuşmalarını yaptıkları Blockchain Summit etkinliği sırasındaki görüntü bu şekildeydi.

Belki de bu konuşmaların en önemlisi Citibank CTO’su Amit Varma tarafından yapıldı. Sessiz karakteriyle bilinen Varma, bu teknolojinin, küresel ticaret içerisinde üretimden nakliyeye, nakliyeden dağıtıma kadar halkadaki bütün oyuncular için sağlayabileceği tasarruflar ve avantajlar hakkında olağan dışı ve spesifik bir konuşma yaptı.

Katılımcılara şöyle seslendi:

”Blockchain kullanımı sayesinde tedarik zinciri yönetiminde %70 ile %80 arasında bir masraf azalması olacağını düşünüyoruz.”

Bunun aksine diğer iş kollarındaki bankacıların kafası şu sıralar biraz eğik ve moralleri bozuk. Diğer sektörlerdeki bankacılar, çok zorlu bir iş olan eski sistemlerine blockchain entegrasyonu yapma konusunda ciddi sıkıntılar çekmekte. Ancak ticari finansman gibi çoğunlukla evraka dayalı sistemlerin bir olumlu yönü, bunların diğer iş kolları gibi çok zorlu bir entegrasyon aşamasından geçmek zorunda olmamaları olarak tanımlanabilir.

Fransız finans kurumu Credit Agricole bünyesinde blockchain topluluğu başkanı olan Xavier Laurent şunları ifade etti:

”Blockchain dijitalleşmeye direnmiş olan alanlarda iyi bir kullanıma sahip.”

Ve bu durumun en büyük örneği ticari finansman olabilir.

Diğer bir taraftan ise, dünyanın bazı bölgelerinde, süreç dijitalleşmeye direnmeye devam edebilir. Laurent, ticari finansmanın küresel bir alan olmasına rağmen, bazı hükümetlerin işleri yavaşlatıp evrak sürecinde takılıp kaldığını ifade etti.

”Bütün işlemlerin blockchain üzerinden gerçekleştiği yetki bölgelerimiz tabii ki olacak. Ancak düzenleyici ve yasal riskler yüzünden hala kağıt kullanmaya devam edeceğiniz başka coğrafi bölgeler de olacak.”

Platformlar ve Tokenlar

Yine de, bu kullanım alanı için harcanan enerjinin altını çizen Varma, Citibank‘ın genel olarak blockchain teknolojisini yapay zeka ve Nesnelerin İnterneti ile birleştirdikleri yeni ve tamamen otomatikleştirilmiş bir platformun yapım aşamasında olduğunu ifade etti.

Yapay zeka sistemdeki puanları devreye sokup bunlara onay verecek (örneğin bir ödemenin yapılabilmesi için önceden gerekli koşulan şartların yerine getirilmesi) diyen Varma, yapay zeka ile pekiştirilmiş bir platformun bir kontrat sunmaya kadar gidebilecek kullanımlara sahip olabileceğini vurguladı. Buna ek olarak Nesnelerin İnterneti sensörleri normalde insanlar tarafından yapılan doğrulama süreçlerini yapmak için kullanılabilir.

”Nesnelerin İnterneti cihazları ile takip edilen sevkıyatlar, blockchain üzerindeki herkese sevkıyatın nereye gittiğine dair bilgi verebilir.”

”Artık gerçek zamanlı kullanıma, ürünler elde edildikten sonra blockchain platformunun ödemeyi otomatik olarak yapacağı bir noktaya doğru ilerliyoruz.”

Ancak Varma diğer detaylar hakkında  herhangi bir bilgi vermedi. Platformun tamamlanmasına ne kadar kaldığı, ne kadarının test edilip kullanımının denendiği veya ne zaman kullanıma çıkacağı konularındaki sorulara cevap vermedi ve buna ek olarak projenin adından bile söz etmedi.

Diğer bankacılar, blockchain’in ticari finansman konusunda kurumlar tarafından yeni yeni kullanılmaya başlanan bir özelliği olan ”tokenlaştırma” olasılıkları hakkında konuştu.

Laurent bir blockchain üzerinde mevcut varlıkları temsil etmesi için token kullanımının likidite olayından kurtulmayı sağlayabileceğini belirtip şunları ifade etti:

”Ki bunlar esasında çok likit varlıklar değil, bu sebeple blockchain teknolojisi bunları daha likit bir hale getirip, daha iyi dağıtılmalarını sağlayabilir.”

Ethereum tabanlı bir startup şirketi olan InstaSupply‘ın CEO’su Lee Pruitt, ticari finansmanın tokenlaştırılması olayını mantıklı bir sonuca oturtup, bütün bir sürecin, bankaların bundan sonra faturalandırmaya karşı kredi vermek zorunda kalmayacakları yeni bir dönemi başlatabileceğini ifade etti.

”Muhasebeci gözüyle ifade etmek gerekirse, onaylanmış fatura/çek, bir varlıktır. Token ise sadece bankaların değil, herkesin bu varlığı satın alma sürecine katılabileceği anlamına gelir.”

Sıkıntılı Kısımlar

Biraz dikkatli baktığımızda, ticari finansman, yakın zamanda International Chamber of Commerce‘in (Uluslararası Ticaret Odası) aktardığı verilere göre, dünya çapında yaklaşık 9 trilyon dolarlık bir değere sahip.

Yine de bankacılar bu alanda blockchain kullanımı ile mümkün olan bir dijitalleştirme sayesinde, gelişme sağlanabileceğini düşünmekteler. Örnek vermek gerekirse, Sumitomo Mitsui Banking Corporation firmasının başı olan Sean Edwards, şu an Asya’nın bazı bölümleri ve Afrika gibi yerlerde hala yapılamayan 1.5 trilyonluk potansiyel ticari finansman işi olduğunu ifade etmekte.

Aynı zamanda International Trade Finance Association (ITFA) isimli kurumun başkanı da olan Edwards, bu gibi bölgelerin de ticari finansman kapsamına alınabilmesi için, en çok finansmana ihtiyaç duyulan bölgelerde veya kendisinin deyimiyle ”Long Tail Supplier” alanlarında, etkili bir Müşterini Tanı (KYC) sistemleri uygulanması gerektiğini ifade etti.

”Ticari finansman olaylara dayalı, faturalarla ve satın alma emirleri vb. olaylarla noktalanan bir süreçtir. Bu sektörde nakliye öncesi aşamalar çok kötü bir şekilde yapılmakta; bankalar başlangıç aşamasındaki  tedarikçilere finansman sağlama konusunda cidden kötüler.”

ITFA’nın odak noktası genel olarak belirli sıkıntılı kısımları ortadan kaldırmak oldu ve bunun içerisinde IBM‘in nakliye devi Maersk ile nakliye senetlerini (konşimento) dijitalleştirme sürecine yardım etmek de yer alıyor.

Edwards:

”Bu bir mal senedi ve  bu sebeple süreci anlamak avukat olmaya yardımcı oluyor.”

Edwards bu projeye ek olarak R3 ve TradeIX tarafından kurulan bir ticari finansman ağı Marco Polo ile de yakın bir işbirliği içerisinde çalışmakta. Marco Polo ağı içerisinde BNP Paribas, Commerzbank, ING ve Standard Chartered Bank gibi önemli kurumlar da yer almakta.

”Ödeme senetleri gibi şeyler çok kolay dijitalleştirilebiliyor.”

”R3 bu olayı yapabilecek bir programı, tek bir öğleden sonra süresi boyunca yazabilmişti.”

Tüm gelişmelerden ve paylaşımlardan haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!

Leave a comment