Bitcoin Madenciliği Çevreye Zararlı mı?
Kripto para madenciliği 2009’dan bu yana hem yapı hem donanım bakımından birçok değişime uğradı. Bitcoin ağının elektriğe bağlı çalışma sistemi ile birçok uzman karbon salınımı ve elektrik tüketimi konusunda endişelerini dile getirdi. Bitcoin madenciliği çevreye ne kadar zararlı, farklı görüşler neleri savunuyor?
Madenciler 2009 yılından beri blok kazarak Bitcoin üretiyor ve kullanıcıların işlemlerini onaylıyorlar. Erken dönem madencileri bu işi sıradan bilgisayarlar kullanarak yapabiliyorlardı. Ancak Bitcoin’in popülaritesinin artması bu işi çok daha zor hale getirdi.
Artık evdeki bilgisayarlarla madencilik yapmak neredeyse imkansız hale geldi. Günümüzde kimileri bu iş için on binlerce dolarlık sermaye ayırıp onlarca farklı cihaz alıyor, kimileriyse diğer madencilerle bir araya gelip ‘maden havuzunun’ bir parçası oluyor.
Madenci cihazlarının güçlenmesi ve çoğalması, bu insanların harcadığı elektriğin de artması demek. Dünya’nın dört bir yerine dağılmış tesislerde on binlerce cihaz Bitcoin üretmek için eş zamanlı olarak çalışıyor. Peki bunun çevreye maliyeti ne?
Bitcoin madenciliği ne kadar enerji harcıyor?
Cambridge Üniversitesi 2019 yılında yaptığı çalışma ile Bitcoin ağının çalıştırılması için İsviçre’nin tamamı kadar enerji kullandığını açıkladı. Araştırmaya göre Bitcoin dünya arzının %0,21’ine eşit gelecek kadar elektrik kullanıyor. Bu, 7 nükleer enerji santralinin aynı anda üreteceği güce eşit geliyor.
Digiconomist’in ölçümüne göre BTC yılda 66,7 terawatt/saat enerji tüketiyor. Bu açıdan bakıldığında ise BTC, 10 milyonu aşan nüfusa sahip Çek Cumhuriyeti’nin toplam enerji tüketimi kadar elektrik harcıyor.
Bitcoin küresel ısınmayı tetikleyebilir mi?
Yazılım mühendisi Stephen Diehl’in açıklamalarına göre tek bir Bitcoin işlemi için 621 kWh enerji tüketilmektedir. Diehl’e göre tek bir bitcoin işlemi bu haliyle tek bir kredi kartı işleminden 500 bin kat daha fazla elektrik harcıyor.
Diehl, Bitcoin ağının çalıştırılması esnasında harcanan enerjinin yanı sıra, madencilik için sürekli yenilenen donanımların da çevreye büyük zarar verdiğini savunuyor. Stephen Diehl’e göre, Bitcoin madenciliği yapmak için kullanılan makinelerin değiştirilen veya bozulan parçaları da sürekli atık üretir; bu atıklar toprak için faydalı olmayan toksinlerle doludur.
Diehl çeşitli iklim bilimcilerin çalışmalarını örnek göstererek Bitcoin ağının tek başına küresel ısınmayı 2 derece arttırabileceğini dile getiriyor.
“Ve düşünün ki Bitcoin, dünya için bu kadar zararlı olabilecek kripto para ağlarından yalnızca biri…”
Bitcoin’in karbon ayak izi
Bitcoin’in çevreye zararı konusundaki önemli tartışmalardan biri de karbon ayak izidir. Çoğu uzman, enerji tüketimi faktöründen çok Bitcoin ağındaki çoğu madencilik tesisinin Çin gibi büyük ölçüde kömüre dayalı güce dayanan bölgelerde olmasından dolayı endişe duymaktadır. Bu uzmanlar tarafından “kömürün Bitcoin’i beslemesi” ile önemli oranda karbon salınımı yaşandığı tahmin edilmektedir.
Joule dergisi Haziran 2019’da yayınladığı bir makale ile Bitcoin ağından kaynaklanan yıllık karbondioksit emisyonunu 22.9 milyon metrik ton kadar yüksek olabileceğini ileri sürülüyor.
Münih Teknik Üniversitesi (TUM) ve Massachusetts Institute of Technology (MIT) tarafından yürütülen çalışmalara göre BTC yılda 22 ilâ 22,9 megaton karbon ayak izine sahiptir. Bu; Hamburg, Viyana veya Las Vegas gibi şehirlerin karbon salınımları ile aşağı yukarı aynı seviyeye denk gelmektedir. Araştırmayı yürüten uzmanlar bu salınımın BTC madenciliğini yasal olarak düzenlemeye itebilecek kadar büyük olduğunu öne sürüyorlar.
“Ekolojik dengeyi sağlamak için madencilik yasaları çıkarılarak yenilenebilir enerji ile üretim daha fazla teşvik edilmelidir.”
Satoshi Nakamoto ile ilk Bitcoin transferini gerçekleştiren, erken dönem BTC geliştiricisi ve madencisi olan Hal Finney 2009’da attığı tweet ile karbon salınımı endişesini daha o zamandan dile getirdi.
Thinking about how to reduce CO2 emissions from a widespread Bitcoin implementation
— halfin (@halfin) January 27, 2009
Madalyonun öteki yüzü: Bitcoin temiz enerji kullanıyor
Bu araştırmalar bitcoin’in korkutucu düzeyde karbon saldığına işaret ediyor. Ancak onun zannedildiği kadar zararlı olmadığını, kripto para sektörünün yenilenebilir enerji kullanımı konusunda diğer pek çok sektörden ileride olduğunu savunan çalışmalar var.
CoinShares tarafından yapılan yeni bir araştırmaya göre BTC madenciliği için kullanılan enerjinin çoğu aslında rüzgar, güneş ve hidroelektrik gibi temiz kaynaklardan geliyor. CoinShares’e göre BTC ağının enerji ihtiyacının %74,1’i yenilenebilir kaynaklardan elde ediliyor.
CoinShares’e göre Bitcoin “dünyadaki hemen hemen tüm diğer büyük ölçekli endüstrilerden daha fazla yenilenebilir enerjiye dayalı” durumda. Fakat bazı uzmanlar bu oranın gelecekte azalmasından endişe duyuyorlar.
Düşünülen kadar zararlı olmayabilir
Akademik dergi Environmental Science & Technology araştırmacıları Bitcoin madenciliğinin geçmişteki ve gelecekteki çevresel etkilerinin tahmin edilenden daha düşük olabileceğini öne sürüyorlar. Araştırmacılar Susanne Köhler ve Massimo Pizzol, BTC ağının 2018’de 31,3 terawatt/saat elektrik tükettiğini ve 17,3 megaton karbondioksite eşdeğer salınım yaşandığını açıkladılar. Araştırmacılar, özellikle karbondioksit oranın tahmin edilenin çok daha altında olduğunu vurguladılar.
Analizde madencilik ekipmanlarının daha verimli hale gelmesi, yenilenebilir kaynakların kullanımının artırılması ve büyük çaplı madencilik donanımlarının soğutma ihtiyacından kurtulmak için daha soğuk iklimli yerler tercih edilmesi ile çevresel etkinin önemli ölçüde azaltılabileceği açıklandı. Ancak araştırmacılar, madenci sayısındaki artışın bu konudaki önemine dikkat çektiler.