Consensus 2018’de Kriptografi Paneli
Kriptografi ve şifreleme tekniklerinde alanında dünyanın belki de en iyisi olan ve birçoklarına göre bir efsane statüsüne yerleşen Whitfield Diffie, Consensus 2018’de yaptığı açıklamar ile gündeme damga vurdu.
Kriptografi konusunda yaptığı çalışmalar ile, ilk işi olan 1976’dan beri sektöre yön veren isimlerden biri olan yaşlı kurt; Blockchain ve kripto paralara övgüler yağdırdı.
Zcash kurucusu Zooko Wilcox ile katıldığı bir panelde konu ile ilgili değerlendirmelerini yapan Diffie, bu teknolojinin ve kripto paraların; kendisinin 1970’lerde yaktığı ateşin devamı olduğuna inandığını belirtti.
Diffie, şu an içinde bulunduğumuz zamanın kendisine 1997’deki bir konferansı hatırlattığını belirtti. Diffie, 1997’de düzenlenen ve kendisinin de konuşmacı olarak yer aldığı bir kriptografi paneline binlerce kişinin katıldığını anımsattı. Diffie, şöyle konuştu:
”Son birkaç yıl, kriptografik teknoloji anlamında müthiş gelişmelere sahne oldu. Blockchain de kriptografi konusunda artık yeni bir cazibe merkezine dönüşmüş durumda.”
Zcash kurucusu Wilcox ise Bitcoin whitepaper’ının yazarı ve kurucusu olan Satoshi Nakomoto’ya da bir sandalye ayrılması gerektiği yönünde şakalar yaparken, yaptığı iş aslında finansal gönderimlerden ziyade daha çok iletişim üzerine olan Diffie; Nakomoto’ya yaptıkları için teşekkürü bir borç bildiğini belirtti.
Wilcox ise ”Bundan yaklaşık 10 sene önceye kadar gizlilik ve kriptografi hakkında konuşmak dahi korkunç görülürdü ancak şimdi geldiğmiz noktada başardığımız şey inanılmaz.” derken, sektöre duyduğu güveni yineledi.
Wilcox aynı zamanda 1999 yılında Sun Microsystems kurucusu Scott McNealy’nin efsanevi sözüne de alıntı yaparken o söz ise şuydu: ”Zaten hiçbir gizliliğiniz yok. Boşverin gitsin.”
Satoshi ve Bitcoin’den sonra işlerin değiştiğine de değinen Wilcox’a katıldığını belirten Diffie, şöyle konuştu:
”Yıllar boyunca kriptografi ile ilgilenen insanlar hep bir şekilde para ile ilgili de işlere girmek istedi ancak bu mümkün olmadı. Satoshi’den önce kimse bunu başaramadı.”
Zcash kurucusu bu fikre katıldığını belirtirken; ”Biliyorum.” ifadesini kullandı. Hatırlanacağı üzere Wilcox, 1990’larda Digicash adında dijital bir para birimi çıkarmak için yola çıkmış ancak proje başarısızlık ile sonuçlanmıştı.
Diffie yaptığı açıklamalarda aynı zamanda işin geleneksel finans boyutunda yaşanan tartışmalara da açıklık getirdi. Kripto para piyasalarının geleneksel düzendeki algıyı yıkmasında veya yıkmaya çalışmasında bir sorun olmadığını belirten deneyimli kriptograf, ”Bir başka kendini kanıtlamış şeyin yerine gelmezseniz, zaten pek de bir devrim yapmış sayılmazsınız. Bana kalırsa politik çıkarlar ile ekonomik çıkarlar arasında da çok bir çatışma olmayacktır. O yüzden bence bu konu gayet doğal bir süreç.” ifadelerini kullandı.
Diffie, aynı zamanda kripto paraların yaptığı gibi pazarı protokollere zorlayan sistemlerin; gizlilik konusunda büyük rol sahibi olacağını belirtirken; bu tarz sistemlerin saldırıya açık olanlara kıyasla çok daha fazla değer göreceğine olan inancını bir kez daha yineledi.
Coindesk araştırma direktörü Nolan Bauerle’nin sorusuna yanıt veren Diffie, şöyle konuştu:
”Ben bu işe gayet olumlu bakıyorum. Pazarın istekleri kriptografik bir şeyi gerektiyorsa ve bu elimizde olan en iyi şeyse, bence bu tarz bir sistemin devrim yapmasından doğal bir şey yok.”
Wilcox da Diffie’nin söylediklerine katıldığını belirtirken; kripto para sektörü özelinde ise bazı uyarılarda bulunmayı ihmal etmedi. Pazardaki koinlerin artış azalış paternlerinin tamamen gizlilik odaklı olup olmadıkları ile pek de bir korelasyon göstermediğini belirten başarılı bilgisayarcı, buna karşın uzun vadede gizlilik odaklı kripto paraların gerçek değerini bulacağına olan inancını bir kez daha yineledi.
Şimdinin Blockchain projelerinin sunduğu merkeziyetsizlik ‘hakkını’, kendisinin 1990’larda verdiği mücadele ile bağdaştıran Diffie ise, on yıllar önce hükümetlerin kripto grafi konusunda kurduğu tekeli kırmak için mücadele verdiği günleri anımsattı. Diffie, sözlerine şu şekilde nokta koydu:
”Eğer halka açık bir anahtarınız yoksa; işler biraz daha değişir. Bu sefer kiminle konuştuğunuzu bilmenizden çok; onu size bir başka otoritenin ulaştırdığı gerçeği karşınıza çıkar ki bu çok da matah bir şey değil. En azından salondaki herkes bunu biliyor. Bu tarz işler tamamen silahlı kuvvetlerin işine yarar. Çünkü çok fazla çalışanları var ve çok sıkı bir yapıdalar. Ancak bu sistemi, internete uyarlamaya kalkarsanız, çuvallarsınız.”
