2013’ten beri, RBI (Reserve Bank of India – Hindistan Rezerv Bankası), kamu yararı konusunda tedbirli olunmasına dair tavsiye vermekteydi. Bununla birlikte, yatırımcılara hükûmetin çekicinin ancak ülkenin kanunlarını hiçe sayan bireylerin üzerine düşeceğine yönelik de bir güvence aşılanmıştı.
Kripto para birimleriyle ilgili düzenleme çerçevesini incelemek için Maliye Bakanlığı da disiplinler arası bir komite oluşturmuştu. Komite, diğer devlet kurumlarından, Hindistan borsalarından ve Hindistan Rezerv Bankası’ndan temsilciler içeriyordu. Alanında uzman bir komite atama eylemi, hükûmetin kripto para meselesini tüm katılımcıların çıkarlarına en uygun şekilde idare etmeye istekli olduğunu göstermişti.
2017 yılının ortasında, ICO’ların ve yeni kripto para borsalarının dalga grafiklerinde eşi benzeri görülmemiş bir artış yaşanmış ve bitcoin fiyatı alışılmadık bir değere (21.000 $ ‘ın üstü) ulaşarak çıtayı oldukça yükseltmişti. Kurdaki fiyat artışı ve yatırımcılar tarafından elde edilen devasa kârlar sonucunda bitcoin her dilin ortak konusu haline geldi. Öte yandan, bitcoin popülaritesinin artmasıyla birlikte, sahtekârlık ve bağlı dolandırıcılık faaliyetleri de arttı ve en sonunda kamusal ruhsatlı yetkililerin Yüksek Mahkeme’nin kapılarını çaldığı çağa giriş yapıldı.
Hindistan’da Yüksek Mahkeme huzuruna konuyla ilgili ilk Kamu Çıkarı Davası (PIL – Public Interest Litigation), Anayasa’nın 32. maddesi uyarınca düzenlenen ve bitcoin, litecoin vb. de dahil olmak üzere kripto para birimlerinin satışı ve satın alınmasına ilişkin birtakım yasaklar talep eden bir yazılı dilekçe vasıtasıyla, avukat Vijay Pal Dalmia tarafından getirildi. Anayasa Mahkemesi, söz konusu dilekçenin bir temsil olarak değerlendirilmesine karar vermiş, Hindistan Merkez Bankası da yazıyı aynı şekilde incelemeye ve belirli bir süre içinde temsiliyet kararını bildirmeye yöneltilmişti. Ancak banka, konuyla ilgili duruşunu açıklamak yerine, Maliye Bakanlığı tarafından atanan Disiplinler Komitesi hakkında bilgi vermekle yetinerek kaçamak bir karşılığı tercih etmişti.
Dilekçe sahibi, sonrasında kripto para ticaretinin ve buna olanak sağlayan tüm mobil uygulamalarla internet sitelerinin toptan yasa dışı kabul edilmesine dair bir talepte bulundu. Hemen bunun ardından da yatırımcıların bu platformlarda karşılaştıkları zorluklara dair yeni bir kamu davası, Anayasa Mahkemesi’ne sunuldu. Kripto paraların yasal bir çerçeve etrafında değerlendirilmesi ya da tümüyle yasaklanması istendi.
Söz konusu davalar kasım 2017’den bu yana Yüksek Mahkeme’de yargılanmayı beklemekte ve ilginç bir şekilde hükûmet, Yargıtay huzurunda kripto para ekosistemine karşı olup olmadığına ilişkin tutumunu hâlâ açıklamadı.
Yakın zamanda meydana gelen bir gelişmede, Hindistan İnternet ve Mobil Cihazlar Derneği, Yüksek Mahkeme’nin kararının derneğin çıkarını da etkileyeceğini belirterek bir itiraz başvurusunda bulundu ve bu konudaki duruşunu sunmak istedi. RBI’ın resmi para-kripto para bağlarını zayıflatmaya yönelik bildirisinin mahkemede sorgulanma ihtimali çok yükseldi. Şimdi, rakip çıkarları olan taraflar, Yüksek Mahkeme’den önce Hindistan’daki kripto paranın geleceğine karar verecek olan bir yargısız infaz sürecinde yüz yüzeler.
Sosyal medyadaki atmosfer, kripto para topluluğunun Yüksek Mahkeme’den çıkacak bir erteleme kararından umutlu olduğunu gösteriyor. John McAfee’nin deyişiyle, “Bitcoin gibi şeyleri durduramazsın. Her yerde olacak ve dünya kendini yeniden ona göre uyarlamak zorunda kalacak. Dahası, hükûmetler de yeniden ayarlanmak zorunda kalacak.”