Yaşadığı inanılmaz yükselişler olmasaydı Bitcoin‘in şuanki fiyatının ve Dünya’daki varlığının da bu kadar kapsamlı olmayacağını söylemek yanlış olmaz. İlgi gördükçe fiyatının artması, fiyatı arttıkça daha çok ilgi görmesinden oluşan döngü sayesinde Bitcoin artık bir finans devi haline geldi.
Ancak yüksek fiyatına, piyasa hacmine, popülerliğine rağmen bu dev hala daha bebeklik döneminde. Bitcoin trenini kaçırmamak için piyasaya girerken Bitcoin’in sunduğu başka şeyler de düşünülmeli.
Para Birimi mi Mal mı?
Bitcoin’in bir para birimi mi yoksa bir mal, değer saklama aracı mı olduğu yönünde tartışmalar bir süredir çok şiddetli olarak karşımıza çıkıyor. Whitepaper’da yazdığı gibi Bitcoin’in bir para birimi olduğuna, yeteri kadar likit ve işlevli olması gerektiğine inanlar var.
Aynı zamanda Bitcoin’in artık ölü olduğuna ve bir para birimi olarak daha çok işlev göreceğine inandıkları Bitcoin Cash’in yeni “Bitcoin” olduğuna inananlar var.
Bitcoin’i “dijital altın” olarak, yatırımcıların değer saklayabilecekleri ve kar sağlayabilecekleri yeni bir mal türü olarak görenler var.
Bunların arasında Bitcoin’in ilk milyarder ikizlerinden Cameron Winklevoss da bulunuyor. Winklevoss yakın zamanda şu yorumda bulunmuştu:
“Özelliklerine baktığımızda Bitcoin’in hep altın 2.0 olduğunu, altını bozacağını hissettik. Altın nadir bulunuyor, Bitcoin ise sabit. Bitcoin çok daha rahat taşınabilir ve bölünebilir.”
İster mal varlığı ister para birimi olsun Bitcoin’in sunduğu daha farklı bir şey var. O da özgürlük. Sıradan insanlar herhangi bir finansal eylemde bulunurken Bitcoin ile normalden çok daha özgür olabiliyor. İster yatırım ister harcama niyetiyle kullanılsın, Bitcoin insanlara özgürlük tanıyor.
Değer Saklama Aracı
Tarih boyunca yatırım yapmak belli bir zümreye has bir eylem olarak görüldü ve o zümre tarafından yönetildi. Öyle ki 1970-1980 yılları civarında Wall Street’in üstüne yüklenmediği gümüş sıradan insanların yatırım aracı haline geldi.
Bu bağlamda ünlü yatırımcı Mark Fisher Bitcoin’i o zamanların gümüşüne benzetiyor çünkü günümüzde sıradan insanlar ilk büyük çaplı yatırımlarını hisselere, tahvillere, altına ya da diğer “kontrol edilen” mal varlıklarına değil Bitcoin’e yapıyor. Mark Fisher:
“İnsanların Bitcoin’e bu kadar bağlanma sebebi insanların gerçekten dramatik olarak gelişmiş bir şey istiyor olmaları. İşin içinde Wall Street yok. Her taksi şoförünün tüm gün boyunca konuştuğu şey bu.”
Para Birimi
An itibariyle Bitcoin biraz daha “değer saklama aracı” olarak görünüyor olsa da Bitcoin’in hala daha para birimi olarak işlev görme potansiyeli bulunuyor ve hala daha yeni çağda onu böylesine önemli kılan merkezsiz olma özelliğini koruyor.
İnsanlar artık bankalara eskisi kadar güvenmiyor ya da finans sektöründe böylesine “kolaylıklar” sağladıkları için teşekkür etmiyorlar. Bankalar yüksek işlem ücretleri kesiyor, işlemleri bekletiyor, insanların kendi paralarını nasıl göndereceklerini düzenliyorlar ve tüm bunlar çok fazla tepki görmeye başlıyor.
Bitcoin kusursuz şekilde işlev görmüyor olabilir. Bitcoin’in de kendi içinde işlem ücretleri, işlem bekleme süreleri bulunuyor ancak tüm bunlara rağmen söz konusu para aktarımı olduğunda Bitcoin, bankalardan çok, çok, çok üstün. Bitcoin’in merkezsiz yapısı insanları yeniden kendi paralarının yöneticisi haline getiriyor.
Bitcoin’in Kendisi
Bundan yalnızca birkaç ay önce bin 700 $ civarlarında dolanırken şuanda 17 bin $ seviyelerine gelmiş bir para biriminden bahsediyoruz. Bitcoin’in fiyatı 17 bin $’dan tekrar bin $ seviyelerine düşebilir ya da 100 bin $ seviyesine çıkabilir. Bitcoin’i ilginç, eşsiz kılan şey fiyatı değil. Asla da olmadı. Bitcoin günümüzde bu noktalara geldiyse ilk ortaya çıktığı zaman Bitcoin’e yatırım yapan, Bitcoin’e dahil olan kişiler sayesinde geldi. O zamanlar yalnızca birkaç sent olan fiyatı yüzünden onca kişi Bitcoin’e dahil olmadı. Bitcoin’in ifade ettiği fikir, sunduğu fırsat için onca kişinin ilgisini çekti. Yani olay Bitcoin’in fiyatı değil, Bitcoin’in kendisi.