Petrol Artık Değersiz mi?
Petrol fiyatı geçtiğimiz gün tarihi bir seviyeye düştü. O kadar ki petrol üreticileri ellerindeki petrolü satabilmek için alıcılara varilin üstüne para ödemeye başladılar. Fakat ham petrol fiyatındaki bu düşüş, petrol piyasasının tamamen çöktüğü anlamına gelmiyor.
”Dün petrol fiyatı neden düştü?” sorusunu yanıtlayabilmek için çok farklı gelişmelerden, etmenlerden bahsetmek gerekiyor. Fakat petrol fiyatlarındaki düşüşü özetlemek için belli başlı birkaç gelişmeden bahsedebiliriz. Bunun için;
- Rusya ve Suudi Arabistan’ın geçtiğimiz aylarda petrol üretimini azaltma konusunda anlaşamamasından ve Suudi Arabistan’ın günlük petrol üretiminde birkaç milyon varillik artışa gitmesinden,
- Koronavirüs yüzünden Dünya genelindeki günlük ham petrol tüketiminde milyonlarca varillik düşüş olduğundan ve insanların artık günlük yaşantılarında petrol kullanmadıklarından,
- Üreticilerin piyasadaki arz artmış ve talep düşmüşken ellerindeki petrolü satabilecekleri bir alıcı bulamıyor olmalarından,
- Üreticilerin ellerindeki petrol fazlasını kelimenin tam anlamıyla koyacak bir yer bulamıyor olmalarından bahsedebiliriz.
Bunların detaylarını geçmiş yazılarımızdan okuyabilirsiniz. Fakat bu yazıda petrol fiyatının neden düştüğünden ziyade neden “dün” düştüğüne odaklanacağız. Çünkü bu sorunun yanıtı bize petrol piyasasının neden henüz çökmediğini ve petrolün neden tamamen değersiz bir emtia olmadığını da gösterecek.
Teslim Tarihi Geldi
Öncelikle şu konuya bir açıklık getirmek gerekiyor: Ham petrol dün tamamen değersiz hale gelmedi. Ham petrol fiyatı negatife düştü, tarihi anlar yaşandı, tüm dünyayı etkileyecek gelişmeler oldu; evet. Fakat bu petrolün artık değersiz bir emtia olduğu anlamına gelmesin.
Ham petrolün fiyatı dün negatif bölgeye düştü düşmesine ama bu düşen aslında mayıs ayı fiyatlarıydı. Çünkü dün mayıs teslimatlı vadeli işlem sözleşmelerinin süresi doldu. Mayıs ayında teslim edilecek olan varillerin nerede depolanacağı bilinmiyor. Daha doğrusu, piyasadaki varil fazlası yüzünden bu varilleri depolayacak yer kalmayabilir. Yatırımcılar bu yüzden ellerindeki varilleri satabilmek için ne gerekiyorsa yaptılar.
Bu noktada daha ileri tarihli sözleşmelerin fiyatlarına bakmak durumundayız. Mesela haziran ayındaki sözleşmelerin hala 20 doların üstünde olduğunu görüyoruz. Yılın daha ileri tarihlerine baktığımızda ise petrolün varil fiyatının hala 30 doların üstünde olduğunu görebiliyoruz. Çünkü Koronavirüsün önümüzdeki aylarda kontrol altına alınması ve petrol piyasasının (özellikle de petrol tüketiminin) normale dönmesi bekleniyor.
Hala Toparlanabilmiş Değil
Yukarıdaki tabloda da görülebileceği üzere CME Group’un petrol vadelileri tamamen sıfırın altına inmiş değiller. Dolayısıyla petrolü değersiz bir emtia olarak tanımlamak pek mümkün değil. Fakat bu petrol piyasasının kötü bir durumda olmadığı anlamına da gelmesin.
Haziran ayından sonraki sözleşmelerin hala 20-30 dolar aralığında olduğunu görüyoruz görmesine ama bu durum da zamanla değişiklik gösterebilir. Bu sözleşmelerin hala 20-30 dolar aralığından gidiyor olmalarının sebebi insanların Koronavirüsün bu tarihlerde kontrol altına alınmış olacağını düşünüyor olmaları. Fakat biliyoruz ki bunun bir garantisi yok.
Dünya genelinde on milyonlarca insan ya evden çalışmaya başladı ya da -ne yazık ki- işini kaybetti. Bunun yanı sıra çeşitli seyahat kısıtlamaları getirildi ki bu da uçak seferlerinin azalmasına yol açtı. Bu ve diğer kısıtlamalar ve gelişmeler, petrol tüketiminin ciddi oranda düşmesine yol açtı. Ve bu durum önümüzdeki aylarda da devam edebilir. Eğer petrol tüketimi önümüzdeki aylarda normale dönmezse yine tüketilenden fazla petrol üretilebilir ki bu yine depolama sorunlarına yol açacaktır. Société Generale’in uzmanlarından Kit Juckes aslında bu durumu şu cümleyle özetliyor:
“Petrol çok, depo yok.”
Dolayısıyla petrol piyasasının yaz aylarında (diğer pek çok şey gibi) normale dönmesi bekleniyor beklenmesine ama bu beklentiler karşılanmayabilir. Eğer Koronavirüs kontrol altına alınamazsa petrol tüketimi normale dönmeyecek. Eğer Koronavirüs kontrol altına alınsa bile on milyonlarca insan işsiz kaldığı (ve dolayısıyla daha az yakıt tüketceği) için tüketim yine normale dönmeyebilir. Petrol piyasasının bu durumda ne yönde hareket edeceğini ancak zamanla öğrenebileceğiz.