PwC ve ‘Kripto Vadisi’ ICO Araştırması Yayınladı: İşaretler Piyasa İçin Olumlu

PricewaterhouseCoopers (PwC), Kripto Vadisi (Crypto Valley) ile ortaklaşa yeni bir ICO araştırması yayınladı.

PwC tahmini olarak 200.000 çalışanı ve milyarlarca dolarlık yıllık geliri olan bir vergi ve danışmanlık şirketi. 2017 yılının Kasım ayında şirket Bitcoin ödemeleri kabul etmeye ve ICO yatırım fırsatları hakkında önerilerde bulunmaya başlamıştı. Kripto Vadisi ise İsviçre’nin Zug şehrinde hükümet destekli bir ekonomik bölge. Kripto Vadisi denmesi size Silikon Vadisini hatırlatıyorsa doğru noktaya parmak basmış oluyorsunuz. Kripto Vadisi, ünlü Silikon Vadisinin kripto para ve blockchain teknolojileri ile ilgili olan versiyonu desek pek de yanlış sayılmaz.

Rapor

Raporun adı ”Stratejik bir perspektif”. Rapor görünüm itibariyle ICO piyasası için pozitif bir resim ortaya koyuyor.

Araştırmanın yapıldığı zaman periyotu 2018 yılının Mayıs ayına kadar gidiyor. Araştırmada kripto para birimi fiyatlarının çok fazla değişebilir olduğu ve verilen rakamların gerçek değerleri yansıtamayabileceği uyarısında bulunuluyor.

Toplanılan Para

Kayıtlar 2013 yılında başladığından beri, toplam 11.568 ICO projesinden, 21 milyar dolarlık bir para elde edilmiş. Toplanan miktarın yarısından fazlası (13.7 milyar dolar) 2018 yılının ilk beş ayı içerisinde sadece 537 projeden elde edilmiş.

Bunu 2017 yılının tamamında yapılan 552 projeden elde edilen 7 milyar dolar ile kıyasladığımızda, gerçek anlamda büyümekte olan bir piyasa ile karşı karşıya kalıyoruz.

1 milyar dolar seviyesine gelen ICO’lara yeni bir takma ad takıldı: Unicornlar. Şimdiye kadar 2 unicorn oldu, 1.7 milyar dolar toplayan Telegram ve 4.1 milyar dolar toplayan EOS. Bu ikisi de 2018 yılında ortaya çıktı ve elde edilen hacmin büyük bir oranından sorumlular.

Düzenlemeler

Araştırma bu konuda küresel çapta bir düzenlemenin istikrarsız olduğunu vurguluyor ve üç temel yaklaşım sunuyor: Menkul kıymet odaklı olan ABD, Dengeli Avrupa ve ”İkilemli” Asya, tırnak içindeki bu ifade Asya kıtası içerisinde ICO projelerine ya tamamen izin verildiğini, ya da aynı şekilde yasak ilan edildiğini belirtiyor.

Araştırma ABD, İsviçre ve Singapur‘un ICO’lar hakkındaki genel tutumunu ve çevresini açıklıyor. Raporda bunların üçünün de genel olarak olumlu bir duruşa sahip olduğundan ancak son iki ülkenin tokenlara bir mal varlığı muamelesi yaparken, ABD’nin bunların menkul kıymet olduğuna karar vermesinden söz ediliyor. Bu tam olarak doğru olmasa da – SEC, Ethereum‘un bir menkul kıymet olmadığına karar verdi ve Ripple’ın da bu konu hakkındaki mahkemesi devam etmekte – rapor durumu bu şekilde özetlemiş. Üç ülkeyi kıyasladığımızda, ABD sınırları dahilindeki düzenleme eksikliği bu ülkeyi diğer ikisine kıyasla daha az çekici kılıyor.

Raporda buna ek olarak Cebelitarık‘ın, Malta’nın ve Lihtenştayn‘ın da kripto para şirketlerini ülkelerine çekebilmek için yoğun bir çaba içerisinde olduğundan söz ediliyor.

Sıralamalar

Gelişmekte olan yasal düzenlemeler ICO piyasasının coğrafi dağılımı üzerinde de etkili olmuşa benziyor. 2017 yılında zirvedeki üç ülke şu şekildeydi:

• ABD (87 proje, $1.7 milyar dolar )
• İsviçre (33 proje, 1.4 milyar dolar)
• Singapur (35 proje, 641 milyon dolar

Ancak bu sıralama 2018 yılında değişti:

• Cayman Adaları (10 Proje, 4.2 milyar dolar)
• Britanya Virjin Adaları (16 proje, 2.227 milyar dolar)
• Singapur (53 proje, 1.1 milyar dolar)

İlginç bir gelişim gösterip top 10 arasına giren diğer ülkeler ise Estonya, Litvanya, İsrail olurken, Japonya bu listeden çıkmış. İngiltere ise İsviçre’nin yerine geçmiş.

Rapor başarılı bir fon toplama yapabilmek için nelerin gerekli olduğunu anlatarak araştırmayı sonuçlandırıyor. Belirtilen tavsiyeler arasında token satışına ek olarak geleneksel metotları kullanarak da para toplama yapılması, projeyi çok hırçın bir şekilde tanıtmaktan kaçınma, para toplandıktan sonra bile yatırımcılarla oldukça şeffaf bir şekilde iletişim kurma gibi bilgiler yer alıyor.

Araştırma buna ek olarak yasallığın ve kendi ülkenizin gerektirdiği yasalara olan uyumun öneminden de bahsediyor.

Mart ayında CoinDesk‘ten elde edilen veriler, piyasanın 2017 yılının sonuna doğru yavaşlamaya başladığı izlenimini verse bile, 2018 yılının ilk üç ayında bütün bir 2017 yılında toplanan paradan daha fazla para elde edildiğini ortaya koymuştu.