Rolls Royce ve Airbus, Parça Takibi İçin Blockchain Kullanmayı Düşünüyor
Dünyanın en büyük bazı havacılık şirketleri ve uçak uçak parçası üreticiler tedarik zinciri işlemleri için blockchain teknolojisi kullanımını araştırıyor.
Havacılık şirketleri parçaların izlenebilmesi gibi tedarik zinciri bağlantılı görevlerde kullanılması amacıyla dağınık cüzdan teknolojisi (distributed ledger technology; DLT) alanını keşfetmekte. Bu teknolojinin olanaklarını araştıran şirketler arasında ABD kökenli uçuş kontrol sistemleri üreticisi Moog, motor üreticisi Rolls-Royce, seyahat teknolojileri şirketi Sabre, Avrupalı uçak üreticisi Airbus ve Rus hava ulaşım şirketi S7 Group gibi dev isimler yer almakta.
Moog, VeriPart adı verilen blockchain temelli bir sistem kurmak için bir kaç kurumla iş birliği içerisinde. Bu sistemin sağlayacağı şey ise 3D (üç boyutlu) olarak yazdırılmış parçaların takibini sağlamak. Teknoloji müdürü George Small blockchain gibi yenilikçi teknolojileri kullanarak tedarik zincirindeki parçaları takip etmek gibi işlemleri içeren bu trendin sağlık ve yemek sektörlerinde daha yaygın kullanılmakta olduğunu ancak havacılık sektörünün de bunu yeni yeni denemeye başladığını belirtti. Small, VeriPart sistemini test etmek için şirketinin potansiyel müşterilerle pazarlık aşamasında olduğunu duyurdu.
Small, Reuters’e verdiği röportajda şunları dile getirdi:
”Bu teknolojinin sunduğu olanaklar ve çözümler genel olarak üretilen bütün mallara uygulanabilir ve bunun yanı sıra tedarik zincirinden teslimat adresine hatta hizmet aşamasına kadar izlenilmesi gereken veriler için bile kullanılabilir.”
Dünyanın en büyük ikinci uçak motoru üreticisi olan Birleşik Krallık menşeli endüstri devi Rolls-Royce da tedarik zinciri için kullanılmak üzere blockchain geliştiricileri ile işbirliği içerisinde olan şirketlerden birisi.
Şirket sözcüsü bu konu hakkında şu yorumda bulundu:
”Şirket, kompleks ürünlerin kayıtlarının hepsinin düzgün bir şekilde tutulduğundan emin olmak için şuan ki imkanlar ile manüel olarak ciddi bir efor harcıyor ve bu sebeple bunu otomatik bir sisteme dönüştürmenin yollarını arıyoruz.”
Uçak yolculukları rezervasyonları konusunda Kuzey Amerika içerisinde en büyük Küresel Dağıtım Sistemi olan Sabre Corportaion ise parça takibi de dahil bir çok kullanım alanı için blockchain teknolojisinden faydalanmanın yollarını aradığını belirtti.
Sabre Labs müdürü Philip Likens:
”Bu inanılmaz hızlı bir teknoloji gerektiren alanlardan birisi değil ama blockchain kayıtlarının içerisinde olan şeye güvenebilmeniz gerekmekte.”
Ayrıca DLT kullanımının da ilgili verileri tutma konusunda yararlı olabileceğini belirtip buna örnek olarak üretici ve parça üretimi ile kurulumunun tarihleri bilgilerinin tutulmasını gösterdi.
Başka bir tarafta ise Airbus şirketin içerisinde blockchain’in ana odak noktası tedarik zinciri olan iş zorlukları için ne gibi çözümler üretebileceği konulu bir çalışma grubu oluşturdu.
Şirket bu durumu şöyle yorumladı:
”Blockchain toplu bir yazılım değişimi olarak değil de onu yerine ürünlerin takibinin yapılmasını geliştiren ve üreticinin tedarik yazılımına katkı sağlayan bir teknoloji olarak kullanılabilir.”
Rusya’da ise hava taşımacılığı holding şirketi S7 Group blockchain yardımıyla uçak parçalarının takip edilebilmesini sağlayan bir sistemin geliştirilmesine başladı. Projeye göre bu platform, üreticiler, servis sağlayıcıları ve hava yolları şirketlerinin de dahil olduğu ve kendi parçaları hakkında fikir edinmek isteyen bütün şirketlerin birbirine bağlanmasını sağlayacak.
Geçenlerde Air France KLM’nin MRO laboratuvarları, DLT teknolojisinin uçak bakımı konusundaki kullanımlarını test ettiği de yayılan haberler arasındaydı.