Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Vay Anam Vay: Zorluk Seviyesi, Bitcoin Madencilik Konseyi, Balina Alımları, Coinbase ve Fed, HODL Yapan Federaller

Vay Anam Vay, Neler Dönmüş Satoshi ya? serimizin yirminci yazısındayız. Kripto para piyasası son 24 saat içerisinde yükselişe geçmeyi başardı. Yazım saatindeki verilere göre Bitcoin %3’ten, Ethereum %6’dan fazla değer kazanmış durumda.

Bu haftaki yazıda kısaca Bitcoin madenciliğinin zorluğundaki değişimden, Bitcoin Madencilik Konseyinin açıkladığı sonuçlardan, balinaların hala alım yapıyor olabileceğinden, Coinbase CEO’sunun görüşmesinden ve HODL yapan federallerden bahsedeceğim.

Bitcoin blockchaininde bir tarihi gün daha

Bitcoin blockchainindeki madencilik zorluğu, bu sabah tarihinin en büyük negatif yönlü değişimini yaşadı. Bunu zaten haber olarak paylaştık. Bu değişimle ilgili o haberde yer almayan ve Zack Voell tarafından paylaşılan birkaç farklı veriyi daha aktarayım.

  • Bugünkü neredeyse %28’lik düşüş, tarihin en büyük düşüşü oldu. Bundan bir önceki rekor, Ekim 2011’de zorluk oranı %18 düştüğünde kırılmıştı.

  • Bu sabaha kadar 20 trilyon düzeyinde olan zorluk seviyesi, güncelleme sonrası 14 trilyona düştü. Bitcoin ağında blok kazmak en son bu kadar kolay olduğunda, Bitcoin’in fiyatı yaklaşık 9.000 dolar düzeyindeydi.

  • Bu güncelleme, Çin’de kripto para madencilerine karşı uygulanan yaptırımların neredeyse doğal sayılabilecek bir sonucu. Bitcoin ağındaki toplam hash oranı bu yılın ilk çeyreğinde %11, ikinci çeyreğinde %49 oranında azaldı.  Bitcoin’in hash oranı daha önce bir çeyrekte hiç bu kadar fazla düşmemişti.

  • Bitcoin madencileri, hash oranındaki düşüş nedeniyle geride bıraktığımız hafta boyu normalden daha uzun sürelerde blok kazabildi. Glassnode verilerine göre Bitcoin’in enflasyon oranı, 27 Haziran günü %0,71’e, yani tarihinin en düşük seviyesine düşmüştü.
bitcoin-enflasyon-orani-glassnode
(Kaynak: Glassnode)

“Madencilik, en sürdürülebilir sektörlerden biri”

Madencilik demişken… MicroStrategy CEO’su Michael Saylor ile Kuzey Amerika’daki 8 madencilik firmasının çabaları ile kurulan Bitcoin Madencilik Konseyi, 1 Temmuz’da yaptığı açıklamada Bitcoin madencilerinin harcadığı toplam enerjinin %56’lık kısmının yenilenebilir enerji kaynaklarından geldiğini duyurdu.

Bitcoin Madencilik Konseyi, bu sonuca ulaşmak için katılımın gönüllü olduğu bir anket düzenlediğini ve buna Bitcoin ağının kendi aralarında toplamda %32’sinden fazlasını temsil eden kuruluşların katıldığını açıkladı.

Konsey, Bitcoin madenciliğinin “dünyadaki en sürdürülebilir sektörlerden biri” olduğunu belirtti.

Madencilerin fosil yakıt tüketimi sebebiyle Bitcoin kabul etmeyi durduran Tesla’nın CEO’su Elon Musk, madencilerin harcadığı enerjinin %50’sinin yenilenebilir kaynaklardan gelmesi halinde yeniden BTC kabul etmeye başlayabileceklerini söylemişti. Dolayısıyla, Bitcoin Madencilik Konseyi tarafından yapılan açıklama sektör genelindeki pek çok isim tarafından olumlu şekilde karşılandı.

Ne var ki, bu anketin sonuçlarına şüpheyle yaklaşanlar da oldu. Bu şüphelerin ortaya çıkmasına yol açan soru, gayet açık: “Bu sonuca nasıl ulaşıldı?”

Bitcoin Madencilik Konseyi, yaptığı anketin sonuçlarını paylaştı fakat anketin metodolojisini dair pek fazla detay vermedi. The Block Crypto ekibinden Larry Cermak, sonuçlar hakkında şunları söyledi:

“Bu (anket) gerçekten gülünç. Metodoloji yok, sonuç şüpheli ve toplam hash oranının sadece %5’lik kısmıyla anket yapılmış. (Sektördeki) enerji dağılımının nasıl olacağını, Çin’den çıkan hash oranı yeni bir yere yerleşinceye kadar kimse bilmeyecek. İnsanlar bu (ankete) neden güveniyor?”

Castle Island Ventures’ın kurucusu Nic Carter, ankete katılanların Bitcoin ağında %5’lik değil %32’lik rol oynadığını belirterek Cermak’a karşı çıktı. Carter bunun ardından Michael Saylor ile diğer Konsey üyelerinin düzenlediği canlı yayına bağlanıp, bu anketi nasıl düzenlediklerini sordu. Ankete Cermak’a kıyasla daha ılıman yaklaşsa da, Carter da sonuçlarla ilgili şüphelerini yayın sonrasında şöyle dile getirdi:

“Ankette taraflılık var mı? Kesinlikle. Katılanların çoğu Batılı, yani Kuzey Amerikalı ve Avrupalı madencilerdi. Ayrıca, kömür kullanan madenciler de bu bilgiyi paylaşmak istememiş olabilir. […] Verilen %56’lık oran doğru mu? Bu orana, dünyanın geri kalan (bölgeleri) hakkında çok fazla varsayımda bulunularak ulaşılmış.”

Carter, Bitcoin Madencilik Konseyinin elde ettiği %56’lık orana şüpheyle yaklaşsa da, yapılan bu çalışmayı, en azından Kuzey Amerikalı madencilere ilişkin bir referans noktası oluşturabileceği ve gelecek çalışmalar için kullanışlı olabileceği gerekçesiyle desteklediğini gösterdi.

Kısaca, eldeki bilgiler üstünden tüm dünyadaki madencilik faaliyetlerinin %56’sının yenilenebilir kaynaklardan geldiğini söylemenin fazla iddialı, en azından Kuzey Amerika’daki madencilerin temiz enerji kullandığını söylemenin ise makul olabileceği varsayılıyor. Ancak, anketin detayları henüz paylaşılmadığı için net bir yorum yapmak güç.

Balinalar, cüzdanlarını büyütmeye devam ediyor

Dün paylaştığımız bir yazıda, Bitcoin yatırımcılarının Çin’deki madencilerin “fiyatı daha da düşürmesinden” korkuyor olabileceğinden bahsettik. Bu konuyu ele alan isimlerden biri, Chainalysis Baş Ekonomisti Philip Gradwell oldu.

Madencilere ait olduğu bilinen cüzdanlar üstünden toplanan veriye göre 2017’nin başından beri çalışan madenciler, günümüzde 187.000 civarında Bitcoin’e sahip. Sirkülasyondaki arzın yaklaşık %1’ine denk gelen bu miktarın hepsi satılacak olsa, piyasa muhtemelen çökerdi. Fakat Gradwell, bu madencilerin hepsinin Çin’de olmadığını ve Çin’de olsalar dahi, bu Bitcoinleri toplu şekilde satmaları için görünürde bir sebep olmadığını vurguladı.

Piyasanın karşılaştığı en büyük zorluklardan biri, Çin’deki madencilerden ziyade Çin’deki bireysel yatırımcılar olabilir. Çin pazarıyla ilişkili olduğu düşünülen kripto borsalarından 19 Mayıs’tan beri en az 50.000 tane Bitcoin’in çıktığı varsayılıyor. 19 Mayıs, kripto para madenciliği ve tradingine karşı “sıkı önlemlerin” alınacağının açıklandığı tarihti.

Buna karşın, balina olarak bilinen yatırımcıların cüzdanı büyümeye devam ediyor. Örneğin, ilk kez 2017 yılında harekete geçmiş olduğu tespit edilen balinalar, cüzdanlarına son 2 hafta içerisinde 42.000 tane Bitcoin ekledi. Bu balinaların şu anda sahip olduğu toplam BTC miktarı, nisanın sonundaki sayının 83.000 altında kalıyor fakat son 2 haftada yaşanan artışın, yine de olumlu olduğu düşünülüyor.

bitcoin-balina-chainalysis

Coinbase CEO’su ile Fed Başkanı arasında görüşme

Amerikan merkez bankasının resmi kayıtlarına göre Fed Başkanı Jerome Powell, mayıs ayında kripto para borsası Coinbase’in CEO’su Brian Armstrong ile bir araya gelmiş olabilir.

56 milyondan fazla kullanıcısı ve platformundaki toplam 223 milyar dolarlık varlığı ile dünyanın en büyük kripto para şirketlerinden olan Coinbase’in CEO’sunun, Powell ile 11 Mayıs’ta yaptığı görüşmede neler konuştuğu bilinmiyor. Hatta, Armstrong ile Powell’in 11 Mayıs’ta görüşmesinin planlandığı ve bunun ajandaya eklendiği biliniyor ama bir görüşme yapıldı mı yapılmadı mı bilinmiyor.

Bu görüşmeye belki biraz bağlam katmamızı sağlayabilecek, 4 şey biliniyor:

  • Fed Başkanı, mayıs ayında sadece iki tane CEO ile buluştu. Bunların biri Armstrong, diğeri JPMorgan Chase CEO’su Jamie Dimon.

  • Armstrong ile Powell arasındaki görüşmeye Temsilciler Meclisinin eski başkanı Paul Ryan da katıldı.

  • Merkez bankası kayıtlarına göre Powell’in ajandasında Armstrong ile buluştuktan bir gün sonra, Emtia Vadeli İşlem Sözleşmeleri Komisyonunun (CFTC) eski başkanı Christopher Giancarlo ile görüşmek vardı. Giancarlo günümüzde Digital Dollar Project’i yürütüyor.

  • Armstrong, 14 Mayıs’ta Washington’daki birkaç farklı politikacı ile bir araya gelmiş, hem Ryan hem de güncel Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi ile çektirdiği fotoğrafları paylaşmıştı. Bunun detaylarını buradan okuyabilirsiniz.

Amerikan federaller HODL yapıp kazandı

Ohio’nun Cleveland şehrindeki eyalet yetkilileri, 2015’te Springfield’da buldukları birkaç tane sahte kimlik hakkında inceleme başlattılar. Bu kimlikleri kullanan kişinin kullandığı internet sitesinin, Mark Simon diye biri tarafından kurulduğu belirlendi.

Simon hakkında yapılan soruşturma kapsamında onun Ohio, Michigan ve Utah eyaletlerinde yaşayan müşterileri için sahte ehliyetler, kimlik kartları ürettiği ve bunları Bitcoin karşılığında sattığı tespit edildi.

Simon’ın Toledo’daki evinde Şubat 2018’de arama yapan yetkililer, operasyon sırasında 500’den fazla Bitcoin’i ele geçirdi. 

Bunların 23 Şubat 2018’deki değeri, 5.1 milyon doları biraz geçiyordu. Yetkililerin açıklamasına göre bunların değerinin, 2.8 milyon dolara kadar düştüğü dönemler oldu.

37 yaşındaki şahıs, Haziran 2019’da suçunu kabul etti ve operasyonda bulunan Bitcoinlere federal savcılar tarafından el konuldu.

Kuzey Ohio Savcı Vekili Bridger Brennan, 1 Temmuz’da yaptığı açıklamayla 2019’da el konan Bitcoinlerin yakın zamanda satıldığını ve bu işlemden 19.2 milyon dolar gelir elde edildiğini duyurdu.

Bu gibi durumlarda elde edilen gelirin bir kısmı genelde birkaç farklı federal kurum ve yerel emniyet departmanları ile paylaşılıyor, bir kısmı mağdurlara ödeme yapmak için kullanılıyor, kalan kısmı ise hazineye aktarılıyor.

Tüm gelişmelerden ve paylaşımlardan haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!