Yeni Ethereum Teknolojisinin Güvenliğini Slav Tanrısı ‘Perun’ Sağlayacak

Slav mitolojisinin yıldırım tanrısı Perun şahsen olmasa da ruhen Ethereum sistemine giriyor.

Bitcoin’in Lightning Ağı’ndan esinlenen Varşova menşeili bir araştırmacı grubu olan Perun, ”Durum Kanal Şebekesinin Temelleri” isimli yeni bir rapor yayınladı. Raporda, Ethereum ölçeğinde daha kompleks akıllı kontratların daha yüksek miktarlarda işlenebilmesi için ölçeği destelekyecek bir protokolun dizaynı anlatılıyor ve ismi de ‘Perun’.

Birçok Ethereum projesi bu soruna çözümler arasa da Perun’un yaklaşımı daha farklı – güvenlik odaklı olan Perun kendi protokolü için ciddi güvenlik tanımları ve sıkı tebdirler sağlıyor. Esasen Perun, işlemleri Blockchain’den ayıran diğer ‘durum kanalları’ gibi çalışmayı planlıyor. Perun’un diğerlerinden ayrılan bir yönü var: müdahil taraflar kontratın güncel halini istendiği an Blockchain’e kaydedebiliyor, bu sayede de akıllı kontratın kanalı, tarafların en son mutabık olduğu haline geri döndürebilmesi sağlanıyor.

”İki tarafın da kanal kontratına birbiriyle çelişen ifadeler göndermesi halinde kontratın mantığı, kontratın iki tarafın da en son mutabık olduğu durumunu tercih etmek şeklinde işleyecek.”

Bu kademeli gelişmeyle birlikte raporun yazarlarından olan Varşova Üniversitesi profesörü Stefan Dziembowski, değer transferinin doğası gereği fiyatın kırılamayacağını savundu.

”Kripto para bağlamında derinlemesine bir güvenlik analizi büyük önem arz ediyor çünkü güvenlik açıklarının istismara maruz kalması neredeyse kesindir, bu da parasal değere yansıyacaktır.”

Görünüşe göre bu yatırımcılar tarafından çok rağbet gören bir hedef zira araştırmacılar bir prototip üretmek için teknoloji devi Bosch’la anlaştı. Üstelik Ethereum’un yaratıcısı Vitalik Buterin de bu projeyi özellikle methetti. Aslında Buterin bu fikri takdir eden ilk kişilerden biriydi. Ekibinin ekosistem için kurduğu yeni güvenlik tedbirlerinin doğru yolda atılan adımlar olduğunu savunan Buterin bu adımların ölçeklendirme projeleri tarafından incelenmesi ve benimsenmesi gerektiğini söyledi. Buterin:

”İkinci katman sistemlerinin özelliklerini resmen doğrulayacak genel amaçlı bir düzeneğe ihtiyacımız olduğunu şiddetle savunuyorum.” dedi.

Geriye bakıldığında takımın Perun’a ulaşana dek yolu hep dolambaçlı olduğu görülüyor. Dziembowski ekibinin aslında Ethereum tabanlı ‘adil’ bir dosya paylaşım uygulaması geliştirmek için yola çıktığını fakat geliştirmenin daha ilk aşamalarında ciddi sorunlarla karşılaştıklarını açıkladı. Dziembowski açıklamasında:

”Proje üzerinde çalışırken zincir üzerinde işlem yapmanın pahalı olması ve akıllı kontratların Blockchain’de işlenmesinin uzun sürmesi gibi bazı asli engelleri fark ettik.” dedi.

Diğer geliştiriciler de bu sorunları birebir yaşamışlardı; buna dair verilebilecek en ünlü örnek de dijital kedi koleksiyonu uygulaması CryptoKitties ilk piyasaya çıktığı zaman uğradığı kullanıcı akını sebebiyle işlem süreleri uzamış ve ücretleri yükselmişti.
O zamandan bu yana ölçekleme sorunlarına Ethereum camiasında birçok çözüm bulunmuştu fakat Perun’un arkasındaki ekip ilhamlarını tamamen farklı bir ağdan alıyorlar: Bitcoin Blockchain’i için bir ikinci katman çözümü olan Lightning Ağı. Lightning’den etkilenen ekip ağın üzerinde değişiklikler yaparak Ethereum’un hırslı platformunda uygulanabilecek hale getirdiler.

Tesadüfen piyasada da diğer birçok kişi de bu fikirden yola çıkan ve ”durum kanalları” denen teknoloji üzerinde çalışmalar yürütüyor – bu sayede Lightning de Ethereum’un kompleks akıllı kontratlarına kadar uzanabiliyor. Bu bağlamda Perun’un raporu sadece herhangi bir durum kanalı uygulamasının kendini ”güçlü düşmanlara” karşı koruması için gerekli olan şartları açık ve kesin bir şekilde ifade ediyor.

Peki gerçekleştirmek?

Buna rağmen Perun ekibi ve Buterin de önlerinde hala uzun bir yol olduğunun farkında.

Dziembowski ekibinin hazırladığı prototipin şimdilik naklen kullanım için hazır olmadığını, ”araştırma maksadıyla” hazırlandığını söyledi. Buterin ise gelecekte teorinin gerçek akıllı kontratlar üzerinde pratiğe dökülmesi halinde ortaya çıkabilecek hata riskinden endişe duyduğunu belirtti. Dziembowski hata riskinin doğurabileceği kötü sonuçlara örnek olarak DAO’yu gösterdi – Ethereum tabanlı kuruluş yalnızca kodlar ile çalışıyordu fakat kullanıcıları heklenme sonucu 50 milyon doların üzerinde ether kaybedince şirket feshedildi.

Yine de bu çabalar camiada heyecan yarattı. Üstelik Buterin ortak yazarlığını yaptığı ölçeklendirme projesi Plasma için de benzer bir güvenlik çerçevesi yaratmayı düşündüğünü söyledi. Buterin, Perun’un çalışmalarıyla ilgili:

”İddia ettikleri şeyleri yürüttükleri çalışmalarla elde edebilme ihtimalleri bile şahsen beni tatmin ediyor.” yorumunu yaptı.

Araştırma ekibi ise benzer çalışmalara devam edeceklerini bildirdi.