Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

ABD’li Vergi Uzmanı: En Büyük Kripto Para Vergi Tartışması, Aslında Sandığınız Gibi Değil

Dünya çapında müvekkilleri bulunan ve onlarca kitabının yanı sıra, sık sık Forbes.com gibi sitelerde makaleleri yayımlanan ünlü vergi avukatı Robert W. Wood‘un, kripto paralara getirilmeye çalışılan vergi yükü hakkındaki görüşü ve analizi şu şekilde:

Bitcoin ve diğer kripto para birimleri hakkındaki en büyük vergi ikileminin bu kazancınızı bildirip bildirmemeniz üstüne olduğunu düşünebilirsiniz. Veya belki de ABD Vergi Dairesinin (US Inland Revenue Service; IRS) bu kazancını bildirmeyenleri yakalayıp yakalamayacağını. Ancak bugünlerde bu konular üzerinden çok fazla tartışma yapılmamakta. Herkes, bildirilmesi gerektiğini ve IRS’in şu günlerde çok yüklü bir biçimde kripto para birimlerini vergilendirme çabası içine girdiğini biliyor gibi görünüyor.

IRS bu olup bitenleri bir yazılım ile takip ederken aynı zamanda da Coinbase hakkında çıkarttığı mahkeme celpleri ile gözden geçirilmesi için aldıkları dosyalar sayesinde çabaları çoktan meyvesini veriyor diyebiliriz. Aslında en büyük kripto para vergisi tartışması hala 1031 numaralı benzer türden alışverişler için sağlanan vergi kanunu hükmü gibi gözükmekte.

ABD vergi kanunu altında, 1031 alışverişleri, 2018 yılından itibaren, sadece gayrimenkul için gayrimenkul karşılığında vuku bulabilir. 2017’nin Aralık ayı civarında kabul edilen Trump vergi kanunu, 2018 yılında bir kripto para biriminden diğer bir kripto para birimine takas yapmanın vergisiz olma gibi bir lükse sahip olamayacağını açıkça vurguladı. Ama bu konu hakkında ortalıkta dolaşmakta olan bu hükmün 2017 yılı ve önceki yıllar için de geçerli olup olamayacağı tartışmalarının sayısı çok şaşırtıcı.

Eğer 2017 yılı vergi beyannamenizi doldurmak üzereyseniz, geçmişte yaptığınız kripto para işlemleri için vergiden muaf olmayı talep etmeli misiniz? Eğer IRS sizi bulmadan önce geçmişteki vergi bildirimlerinizi temizliyorsanız, 2016 yılı için de aynı durumla karşılaşabilirsiniz. Bu sebeple geçmişteki kripto para işlemleriniz için 1031 kanununu talep etmek akıllıca mı aptalca mı? Bu kadar çok tartışılmasının sebeplerinden birisi de bunu ayıran şeyin çok ince bir çizgi olmasından kaynaklanıyor.

Trump vergi yasası bu fırsatı öldürmeden önce, ne kadar agresif olduğunuza ve bunu nasıl organize edebildiğinize bağlı olarak, bir kripto para birimini diğeri ile takas etmeyi deneyebilirdiniz. IRS’e defalarca bu konu hakkında çeşitli sorular yöneltildi fakat kurum sessiz kalmaya devam etti. Genel olarak belirtmek gerekirse 1031 veya benzeri takas, bir işin veya mal varlığının bir başkası ile takasından ibaret.

Aslında bu vergi kanunu altında çoğu takas, tıpkı nakit satış gibi, vergilendirilebilme seçeneğine sahip. İşte bu IRS’nin takas topluluğunun peşine düşüp değiş tokuşu yapılan hizmetleri ve mal varlıklarını vergilendirme hevesinin altında yatan sebeplerden bir tanesi. 1031 bölümü ise bu değiş tokuşların tamamen vergilendirilebilmesinin önündeki ana hukuk boşluğu. 1031 sizi, yatırımınızın türünü değiştirmek için yatırımınızı bozdurmak veya vergi ödemek zorunda olmaktan kurtarıyor.

Edindiğiniz şey karşılığında neyi verdiğinize bakılmaksızın vergi matrahınız aynı şeklini koruyor. Bu şekilde sizin yatırımınızın vergisi ertelenmeye ve büyümeye devam ediyor. Eğer nitelikleriniz uyuyorsa, ne sıklıkla veya kaç kere 1031 yapabileceğinizin hiçbir sınırı yok. Donald Trump ve diğer gayrimenkul yatırımcıları kazançlarını bir yatırımdan diğerine durmadan değiştirip büyütebilirler.

Her değişimde elde ettiğiniz karın yanı sıra, vergi ödemesi yapmaktan da bunu yıllar sonra nakte çevirdikleri zamana kadar kaçınabiliyorlar ki bunun sonucunda bile sadece, tercihen uzun süreli sermaye kazancı gibi tek bir vergi ödüyorlar. 1031’in 2018 yılı öncesi için kripto para birimlerine uygulanıp uygulanamayacağı ise tartışmaya açık. Bir tablo veya özel bir uçak gibi kişisel mülk kapsamındaki eşyaların takası bu tanıma uymakta ancak kurumsal hisse veya ortaklık payı gibi unsurların değiş tokuşu asla buna uygun kabul edilmedi. Kripto para birimlerinin hisse senedi veya tahvil olmadığı konusunda birçok gerekçe gösterebiliriz ancak buna rağmen hala bu konu hakkında bile çok sık tartışmalar yaşanmakta.

Bilinen tanımıyla, bir değiş tokuş, iki kişinin arasında, bir malın bir diğeri ile değiştirilmesini içeriyor. Ancak değiş tokuşların çoğu aynı anda yapılmıyor veya geciktiriliyor ya da ”Starker” takası halinde yapılıyor. İçinde bulunduğu vergi davası sayesinde bu gecikmeli takası ünlü yapan adamın adı Starker idi. Gecikmeli bir takasta, siz malınızı ‘sattıktan’ sonra parayı tutan ve bu parayı yerine alacağınız malı satın almak için kullanan bir aracıya ihtiyacınız var.

Aracının da bulundurması gereken bir kaç özellik bulunuyor. Bu sebeple kripto para birimleri ile yapılan bazı gecikmeli takaslar bu duruma uygun olmayabilir. Bunlara ek olarak bir gecikmeli takasta uymanız gereken iki zamanlama kuralı da vardır. Sizin malınızın satışı gerçekleştiği anda aracı kişi parayı alacak. Bundan sonra ise sizin malınızın satışından sonra 45 gün içerisinde, takas etmek istediğiniz malı belirleyip bunu  yazılı bir şekilde ara bulucuya bildirmekle yükümlüsünüz.

Gecikmeli takastaki ikinci zamanlama kuralı ise satışı tamamlamak üzerine. Yeni malın alım işleminin tamamlanışını eski malın satışından itibaren 180 gün içerisinde yapmanız gerekmekte. Bu iki zaman periyodu aynı zamanda yapılmakta. Kendi malınızın satışı tamamlanır tamamlanmaz saymaya başlıyorsunuz ve eğer istediğiniz malı tam 45 gün sonra belirlerseniz, takas edeceğinizin malın satışını tamamlamak için 135 gününüz kalmakta.

Ara bulucu takas edilen mülkü elde ettikten sonra elinizde nakit para kalabilir. Şayet böyle bir durumda ara bulucu bu para miktarını 180 günün sonunda teslim edecektir. Bu nakit paranın adına ise ”boot” denmekte ve sizin malınızı satışınızdan doğan kazanç olarak nitelendirilerek vergiye tabii edilmekte. Vereceğiniz mülkün mortgage kredisine veya diğer borçlarına ek olarak yeni alacağınız mülkün herhangi bir borcu olup olmadığına da dikkat etmekte fayda var. Eğer geriye elinizde nakit para kalmaz ancak buna rağmen borcunuz azalırsa, bu durumda da aynı elinizde nakit para kalması durumu gibi işlem yapılacaktır.

Birçok kripto para kullanıcısı büyük ihtimalle kendi  kripto paralarını yatırım için yastık altında tuttuğunu söyleyecektir. Daha zor olan engel ise onların, mal-mülk benzeri bir varlık ile değiş tokuş yapıp yapmadıkları durumu. 1031 bölümü, hisse senetleri veya tahvil, bono gibi varlıklar için geçerli değil ve büyük ihtimalle IRS, herhangi bir kripto para birimi arasındaki takası 1031’e dahil etmemek için bu kozu kullanacak. Ancak farklı tipteki kripto para birimleri – muhtemelen – farklı tipteki altın madeni paralar ile bir tutulabilir.

Eğer altın bir madeni paranın diğeri ile takası 1031 için uygunsa, kripto para birimlerinin takası neden uymasın? IRS buna cevap olarak Ripple ile Bitcoin takasının aslında gümüş ile altın veya tam tersi bir takas gibi olduğunu öne sürebilir. Gümüş ile altın takası vergilendirilebilir ve bu yüzden IRS kripto para birimlerinin takasının da vergilendirilmesi gerektiğini ekleyebilir. Bunlardan bazıları sizin yararınıza olabilir ancak bunun için ne miktarda risk almayı gözünüz kesiyor?

Ancak hala çözülememiş konulardan birisi ise vergi beyan etme olayının mekaniği ve uygulama yöntemleri. Gereken yükümlülükleri yerine getirdiğinizi bildirmek için vergi beyannamenizde 1031 bölümünden yararlanmayı talep etmeniz gerekmekte. Kripto para birimi takaslarını beyan etmemek fazlasıyla cezbedici ve çekici gelebilir ancak 1031’den faydalanmak isteyenler için bunları beyan etmemek büyük bir hata olur.

Tüm gelişmelerden ve paylaşımlardan haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!

Leave a comment