Dünyaca Ünlü Banka Bu Tokenlar Hakkında Konuştu: Trilyon Dolarlık Büyüklük Olacak!
Standard Chartered, merkeziyetsiz finansın (DeFi) geleneksel finans sistemine güçlü bir alternatif haline geldiğini ve tokenizasyonun önümüzdeki yıllarda trilyon dolarlık büyüklüğe ulaşabileceğini öngördü.
İngiltere merkezli yatırım bankası Standard Chartered (STAN), yayımladığı son raporda merkeziyetsiz finansın artık sadece kripto odaklı bir alan olmaktan çıkıp küresel finans ekosisteminin merkezine yerleşmeye başladığını vurguladı. Banka, 2028 yılına kadar sabit coin dışı tokenize varlıkların toplam piyasa değerinin 2 trilyon dolara ulaşacağınıtahmin etti. Bu rakam, bugünkü 35 milyar dolarlık seviyeden neredeyse 60 katlık bir artış anlamına geliyor.
Rapora göre para piyasası fonları ve borsada işlem gören hisselerin her biri yaklaşık 750 milyar dolarlık bir tokenizasyon hacmine ulaşabilir. Kalan kısmı ise fonlar, özel sermaye, emtia, kurumsal borç ve gayrimenkul gibi varlık sınıfları oluşturacak.
Stablecoin patlaması DeFi’yi ana akıma taşıdı
Standard Chartered Dijital Varlık Araştırma Başkanı Geoff Kendrick, 2025’te yaşanan stablecoin patlamasının, DeFi’nin “niş bir kripto alanı” olmaktan çıkıp ana akım bir finansal güç haline gelmesini sağladığını söyledi. Kendrick’e göre bu süreç, geleneksel bankaların elindeki ödeme ve tasarruf işlevlerini giderek daha fazla merkeziyetsiz platformlara kaydırıyor.
Raporda, stablecoin kullanımının gelişmiş pazarlarda farkındalığı artırdığı, zincir üstü likiditeyi büyüttüğü ve borç verme – alma gibi DeFi protokollerinde yeni inovasyonları tetiklediği ifade edildi.
Standard Chartered, bu dönüşümü “kendi kendini besleyen bir döngü” olarak tanımlıyor. Banka, DeFi likiditesinin artmasının yeni ürünlerin geliştirilmesini sağladığını, bu ürünlerin de daha fazla yatırımcıyı ve likiditeyi ekosisteme çektiğini belirtti.
Raporda dikkat çekilen tek risk ise ABD’nin 2026 ara seçimlerinden önce düzenleyici netlik sağlayamaması. Ancak banka, bunun temel senaryosu olmadığını ve DeFi ile tokenizasyonun küresel finans sisteminde kalıcı bir yer edineceğini öngörüyor.