Vay Anam Vay: Bitcoin’de Tarihi Capitulation, Türkiye’deki Aracı Borsalar, Avustralya’da Vergi, Montana’daki Dev Proje, ABD’deki Bütçe Teklifi ve PayPal
Vay Anam Vay, Neler Dönmüş Satoshi ya? serisinin on beşinci yazısındayız. Kripto para piyasasının geçen haftaki düşüşten sonra hızla ayağa kalkamamış olması, birçok kişiyi memnuniyetsiz bırakmış durumda. Umarız sizin keyfiniz yerindedir.
Bu haftanın yazısında geçen haftaki düşüş sırasında kırılmış bazı rekorlardan, ABD’nin yaptırımlarını aşmak için Türkiye’yi kullanan İranlı kripto para sahiplerinden, Avustralya Vergi Dairesinin kripto para açıklamasından, Montana’daki dev madencilik projesinden, ABD’deki bütçe teklifinden ve PayPal’ın CBDC açıklamasından bahsedeceğiz.
Bitcoin tarihinde böyle capitulation görülmedi
Bu hafta değil ama bundan önceki hafta yaşanan ve arada kaynamış olabileceğini düşündüğümüz bir veri var. O hafta içinde 59.463 dolardan işlem gören Bitcoin, aynı hafta 31.000 dolara ve onun altına kadar düştü.
Bu düşüş sırasında birkaç yeni rekora imza atıldı. Örneğin, 28.136 dolarlık bir haftalık mum oluştu ki bu, haftalık mumlar açısından rekor niteliğinde. Bir diğer rekorsa, on-chain düzeyinde ölçülen zararın boyutu oldu.
Bitcoinlerin alındığı fiyat ve satıldığı fiyat arasındaki farkı hesaplayan Glassnode, 19 Mayıs’ta Bitcoin sahiplerinin 4.53 milyar dolar değerinde zararına satış yaptığını tespit etti. Bitcoin ağı, Mart 2020 de dahil olmak üzere, tarihi boyunca daha önce hiç bu kadar büyük ölçekli bir capitulation görmemişti. Hafta boyu yapılan zararına satışların değeri, 14.2 milyar dolar.
Piyasanın düşüşe geçtiği sıralarda satış yapanların büyük bir kısmının kısa vadeli yatırımcılardan oluştuğu söylenebilir. Spent Output Age Bands metriği, özellikle 1-3 aylık ve 3-6 aylık yatırımcıların satış yapmış olabileceğine işaret ediyor.
1-3 yıllık yatırımcıların ise bunun tam tersi şekilde, panik yapmadığı ve coinleri elden çıkarmadığı gözlemlendi.
Glassnode verilerinden bağımsız olarak, Chainalysis’in baş ekonomisti Philip Gradwell, balinaların piyasadaki bu düşüşü fırsata çevirmiş olabileceğini gösteren bir veri paylaşıp, “dipten 77.000 tane Bitcoin satın aldıklarını” açıkladı. Gradwell ayrıca geçtiğimiz son 12 ay içerisinde Bitcoin almış insanların ortalama alım fiyatının 37.800 dolar olduğunu söyleyip, bu seviyenin önemine dikkat çekti.
Yaptırımdan kaçmak için Türkiye’yi kullanıyorlar
Blockchain analiz şirketi Elliptic, perşembe günü yaptırım altında olan ülkelerdeki kripto para kullanımına ilişkin bir rapor paylaştı. İnsanların yaptırımları aşmak için yeni yöntemler geliştirmeye (merkeziyetsiz borsa kullanmak gibi) başladığını açıklayan Elliptic, bu işlemlerin bir kısmının aracı ülkeler üzerinden yapıldığını söylüyor.
Raporda, özellikle İran’daki yaptırımlardan kaçmaya çalışan kripto para kullanıcılarının, “Türkiye, Lübnan ve Birleşik Arap Emirlikleri” gibi ülkelere yöneldiği belirtiliyor. ABD’nin 2018’de hakkında yaptırım kararı aldığı Ali Khorashadizadeh ve Mohammad Ghorbaniyan üstünden bir örnek veren şirket, bu ikilinin “Türkiye’deki en az 3 kripto para borsasını kullandığını” açıkladı.
Kripto para borsalarının; kullanıcıların IP adreslerine, e-posta adreslerine, telefon numaralarına ve daha farklı bilgilerine dikkat etmesi gerektiğini belirten araştırmacılar, Türkiye gibi ülkeler için şu notu paylaştı:
“Bu gibi ülkelerdeki borsalar, yaptırımlardan kaçınmak için yapılan işlemlerin barındırdığı risklere karşı tetikte olmalı. Dünyanın geri kalan ülkelerindeki borsalar da, tehlikeli sayılabilecek bazı işaretlere rastlanması halinde, bu gibi borsalardan kaynaklanan işlemlerin yüksek risk seviyesinde olma ihtimaline karşı tetikte olmalı.”
Birinin, yaptırıma uğramış bir ülkedeki IP veya e-posta adresi ve telefon numarası ile işlem yapması, KYC gerektirmeyen borsalara çok fazla para göndermesi/buralardan para alması gibi şeyler, “tehlikeli” sayılabilecek işaretler arasında yer alıyor.
Avustralya Vergi Dairesinden kripto yatırımcılarına uyarı
Avustralya’daki federal yasalar uyarınca, kripto paralar mülk olarak değerlendiriliyor ve değer artışı kazancı vergisine tabi tutuluyor. Ülkedeki bazı kripto kullanıcıları, yaptıkları işlemlerin tamamen anonim olduğunu zannedip, vergi bildirmek zorunda olmadıkları düşüncesine kapılmış olabilirler
Yerel haber kaynağı news.com.au’ya göre Vergi Dairesi yetkililerinden Tim Loh, cuma günü bu insanlara hitap edip, “Saklambaç oynamıyoruz. Bilgiler zaten elimizde. Tek istediğimiz, insanların kurallara uyması.” dedi. Loh’un açıklamalarına göre Vergi Dairesi, kripto para borsalarından insanların kişisel bilgilerini topluyor ve borsalardan çıkan para bu şahsın hesabına girmiş mi, girmemiş mi diye kontrol edebiliyor.
Vergi Dairesi bu sebeple kripto para sahibi olduğu bilinen yaklaşık 100.000 kişiye bir bildiri yollayıp, şu ana dek verdikleri bildirimleri tekrar gözden geçirmelerini isteyecek. Yetkililer ayrıca yaklaşık 300.000 kişiden, yaptıkları kripto para yatırımında değer artışı/kaybı olup olmadığını bildirmesini isteyecek.
ABD’li kripto para madencisinden “dev proje”
Madison River Equity LLC. adlı bir şirket, ABD’nin Montana eyaletinde 250 milyon dolarlık bir güneş enerjisi projesini hayata geçirmeye çalışıyor. Proje kapsamında kurulacak güneş enerjisi tertibatının 647 hektar alana yayılması ve 3,7 metre yüksekliğinde olması bekleniyor.
Madison River Equity, FX Solutions diye bir şirkete bağlı. FX Solutions’a bağlı olan bir diğer şirket, Atlas Power diye bir kripto para şirketi. Madison River’ın planı, Montana’da kuracağı güneş enerjisi projesiyle Atlas Power’a enerji sağlamak. Atlas Power, eyaletten aldığı ruhsat sayesinde 75 megavata kadar enerji çekebiliyor.
Projenin sözcüsü Matt Vincent, Gizmodo’ya verdiği demeçte Atlas Power’ın son zamanlarda Bitcoin’den Ethereum madenciliğine geçiş yaptığını ve şu dönemde 25 megavat enerji harcadığını söyledi. Şirketin hedefi, GPU’larla dolu 8 tane yeni bina kurup, enerji tüketimini 75 megavata çıkarmak ve bunu güneş enerjisinden tedarik etmek.
Bu güneş enerjisi projesinin “dev” olmasının sebebi, burada yılda 300 megavat kadar enerji üretilebilecek olması. Bu, tek başına 40.000 hanenin elektriğini karşılamaya yetecek bir kapasite.
Madencilik için kullanılacak 75 megavattan sonra arta kalacak 225 megavat enerjinin nereye yönlendirileceği bilinmiyor. Fakat aktarılanlara göre, bölgede yaşayan yerliler böylesine dev bir madencilik operasyonuna ılımlı yaklaşmıyorlar. Kimisi bunun yaşam kalitesinde düşüşe yol açacağını, kimisi kurulacak maden cihazlarının gürültü yapacağını düşünüyor.
Proje ekibi, haziran ayında imar komisyonunun karşısına çıkıp onay almaya çalışacak.
“Brokerların kripto paralara dair bildirdiği bilgilerin ölçeğinin genişletilmesi”
Joe Biden yönetimindeki Beyaz Saray, 2022 mali yılına yönelik hükümet harcamalarının yer aldığı ilk kapsamlı bütçe teklifini dün ABD Kongresine sundu. Dilara Zengin’in haberine göre teklifte altyapı, sağlık ve eğitim gibi alanlara yönelik harcamalarda artış öngörülüyor.
Öngörülen bir diğer şey, kripto paralarla ilgili. Bütçe teklifinin 53. sayfasında, “brokerların kripto para varlıklara ilişkin bildirdiği bilgilerin (ölçeğinin) genişletilmesi” öneriliyor. Bu madde başlı başına pek bir şey ifade etmeyebilir. Neyse ki Hazine Bakanlığı, bütçe teklifinde yer alan maddelerin detaylandırıldığı bir rapor paylaştı.
Buna göre, “ABD’deki kripto varlık borsaları ve cüzdan sağlayıcıları gibi kuruluşların, belli başlı kuruluşların, broker hesabında tuttukları kripto varlıklara ilişkin bilgi paylaşırken, bu pasif kuruluşlara ve bunların yurt dışındaki sahiplerine ilişkin de bilgi paylaşması” isteniyor.
Eğer bu öneri uygulanmaya başlarsa, yurt dışındaki bu pasif kuruluşların, 31 Aralık 2022’den sonra bildirdikleri gayri safi hasılat miktarına ilişkin veri talep edilebilecek.
Önerilen bir diğer şey, işletmelerin değeri en az 10.000 dolar olan kripto para işlemlerine dair bildirimde bulunması. Örneğin, bir ABD vatandaşı herhangi bir brokerdan kripto para alıp bunu başka bir brokera aktarırsa, bu varlıkları alan broker işleme ilişkin bildirimde bulunacak.
Hazine Bakanlığı, geçen hafta en az 10.000 dolarlık kripto para işlemine aracılık eden finansal kuruluşların ve diğer işletmelerin, bunu Vergi Dairesine bildirmesi için önerge sunmuştu.
Dijital merkez bankası parasında kilit rol PayPal gibi şirketlerin olabilir
PayPal’ın blockchain ekibinden sorumlu olan Jose Fernandez da Ponte, Consensus 2021 etkinliğine katıldı. PayPal kullanıcıları şu anda uygulamadan kripto para satın alabiliyor fakat bunu ne kendi cüzdanlarına ne farklı bir cüzdana aktarabiliyorlar. Da Ponte, bununla ilgili gerekli çalışmaların yapıldığını ve kullanıcıların kendi cüzdanlarına para çekmelerinin mümkün olabileceğini açıkladı.
Da Ponte’nin hakkında konuştuğu bir diğer mesele, dijital merkez bankası paraları oldu. Kısaca CBDC olarak bilinen bu paralar, işlem hızı, maliyet, sermaye kontrolü, finansal katılım gibi çeşitli alanlarda avantajlar sağlayabilir.
Bankacılara göre bunların potansiyel dezavantajlarından biri, bankaların ve genel olarak finansal kuruluşların önemini azaltabilecek olması. (Kısaca: Eğer merkez bankası, kendi parasını ‘dijital’ olarak ekonomiye doğrudan sokabilecek ve insanlar mevduatlarını doğrudan merkez bankasının dijital uygulamasında tutabilecekler ise, bankalara ne kadar ihtiyaç kalacak?) Fed Guvernörü Brainard, birkaç gün önce yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Bankalar, kredilere aracılık edilmesinde ve para politikalarının hayata geçirilmesinde kritik bir rol oynuyor. Dolayısıyla CBDC’nin, bankaları aradan kaldırılmaya karşı koruyacak şekilde tasarlanması gerekiyor.”
PayPal ekibinden da Ponte, buna benzer bir görüşe sahip. “Merkez bankalarının kendi tokenlarını çıkarması çok mantıklı.” diyen da Ponte, CBDC’nin halka ulaştırılması konusunda PayPal gibi finansal kuruluşların büyük bir rol oynayacağını düşünüyor.
Pandemide yaşananlardan örnek veren da Ponte, ABD’deki bazı vatandaşların yardım çeklerini bozdurmak için banka şubesine gitmek zorunda kaldığını hatırlatıp, “Bundan daha iyisini yapabiliriz bence.” dedi.