Ethereum kurucu ortağı Vitalik Buterin; DeFi sektöründe gitgide yaygınlaşan yield farming kullanımını Fed’in para basma politikalarına benzetti. Daha önce de DeFi’nin sürdürülebilir olduğunu düşünmediğini dile getiren Buterin, kullanıcıları DeFi sektörüne karşı bir kez daha uyardı.
DeFi sektörünün bu kadar popüler olmasındaki başlıca nedenlerden biri olan yield farming; kripto para yatırımcılarının Compound, Aave gibi bazı DeFi uygulamalarına likidite sağlaması ve bunun üzerinden bir gelir elde etmesidir. Projeye göre değişmekle birlikte, bu gelirin bir kısmı veya tamamı yatırım yapılan projenin kendi çıkardığı yönetişim tokenı ile sağlanıyor. Buterin, likidite sağlayıcılarına verilmek üzere durmadan piyasaya giren bu yönetişim tokenlarının tıpkı geleneksel piyasada olduğu gibi enflasyona uğrayarak, değer kaybedeceğini düşünüyor. Vitalik Buterin Twitter üzerinden yaptığı paylaşımla; yılda %50 – %100 arası kazanç getiren yield farming çerçevesinde, likidite sağlayıcılarına ödeme yapmak için hiç durmadan basılan kripto paraların durumunu alaycı bir dille merkez bankalarının izlediği politikalara benzetti.
Daha önce de birçok kez DeFi’nin bir balon olarak anılabileceğini savunan Buterin’in yanı sıra, Binance borsasının kurucusu ve CEO’su CZ de DeFi yatırımcıları uyardı. CZ, yaşanan kod hatası sebebiyle piyasadan çıkışı, sektöre girişi kadar hızlı olan YAM Finance‘dan örnek vererek ‘sürüyü takip etmeyin’ uyarısında bulunmuştu. Fakat buna rağmen Binance, sektöre olan ilgiye kayıtsız kalamamış ve geçtiğimiz gün aynı YAM’a benzeyen bir kripto parayı listeleyeceğini duyurmuştu.
Fakat herkes, DeFi projelerine CZ ya da Vitalik Buterin kadar karamsar bakmıyor. Yatırımcı David Lach yaptığı açıklamalarla basılan yönetişim tokenlarını yeni birer BTC ya da ETH olarak görülmesin saçma olduğunu, bu dijital paraların amaçlarının farklı olduğunu savunuyor. Lach, bu tokenların kripto para sektöründe yeni oluşan girişimler için bir sermaye çabası olarak görülmesi gerektiğini düşünüyor.
DeFi ve Tokenlar Büyük İlgi Görmeye Devam Ediyor
Her ne kadar YAM faciasına şahit olunursa olunsun, DeFi’deki benzer projelere akın devam ediyor. Merkeziyetsiz finans sektörünün desteği ile yield farming yapanların elde ettiği gelirler, geleneksel finans piyasalarındaki ve bankalardaki oranların çok daha üzerinde seyrediyor. Bu da her ne kadar riskli olarak görülürse görülsün, yatırımcıları çekmeye devam ediyor.
OKEx ve Binance gibi önemli borsalar da gün geçtikçe, bünyelerinde daha fazla DeFi projesine yer veriyorlar. Geçtiğimiz hafta OKEx’in aynı gün içerisinde 8 DeFi bazlı tokenı listeleyeceğini duyurmasının ardından Sushiswap de hızla büyümeye devam etti. Uniswap’tan hard fork yoluyla ayrılan Sushiswap (SUSHI), piyasaya sürüldüğü ilk anlardan itibaren yoğun bir ilgi ile karşılaştı ve çok kısa bir süre içerisinde Sushiswap’e kitlenmiş koinlerin toplam değeri 1 milyar dolara yaklaştı. Bu çılgın ilginin yanı sıra uzmanlar, birçok DeFi projesi gibi henüz belli başlı denemelerden geçmemiş SUSHI’ye yatırım yapmanın riskli olacağı konusunda uyarılarda bulunmaya devam ediyorlar.