Deutsche Bank, Savaşta Anti-Bitcoin Takımına Katıldı
Artık Bitcoin severlerin sık sık duyduğu bir uyarı var. Büyük kuruluşlar, ‘standart’ yatırımcıların Bitcoin’e yatırım yapmaması gerektiğini söylüyor. Şimdi de bu açıklamanın bir benzerini yapan isim Alman Deutsche Bank’dan strateji yöneticisi Ulrich Stephan.
Bitcoin hakkında gelen kötüye yönelik amaçlar, Wall Street’teki büyük isimlerin kripto paralara gün geçtikçe ısınmasıyla azalıyordu. Ancak bankalar hala bu piyasaya mesafeyle yaklaşıp küçük görmeye devam ediyor.
Aslında bu mesafenin ve korkunun nedenini anlamak mümkün. Bankacılık çok eski zamanlardan beri ülke ekonomilerine egemen olmuş bir sistem. Kripto paralar ise bu sisteme meydan okuyan, hatta bankaların eninde sonunda modası geçmiş bir şey olmasını sağlayacak bir konsept.
Her Zamanki Safsata
Kripto paralar artık sokağa indi, yani olayları biraz da olsa takip eden çoğu insan tarafından biliniyor. Bankacılık sektörü de bu farkındalık başladığından beri aynı suçlamaları tekrar tekrar ısıtıp önümüze sermekte. Yapılan açıklamalarda bankaların piyasaya soğuk olmasının nedeni başta fiyat oynaklığı (volatilite) ve yasalarla düzenlenmemesi olmak üzere birçok farklı bahane şeklinde ortaya sunuluyor. Ulrich Stephan ise şöyle bir açıklamada bulundu:
“Basit bir şekilde konuşmak gerekirse, bunları hiçbir standart yatırımcıya önermezdim.”
Stratejist yaptığı açıklamanın devamında Almanya’da Bitcoin hakkında şişirilmiş haberlerin yayıldığını, ancak yapılan yatırımın sanıldığı kadar yüksek olmadığını belirtti. Aslına bakacak olursanız, artık hisse alan yatırımcılar bile azaldı denilebilir. Bunun da en büyük nedeni bankaların genel bakış açısı ve finansal yasa düzenleyicilerinin belirsiz tavırları gibi görünüyor.
Artık Bitcoin’e ve benzeri kripto paralara atılan atılan yüksek volatilite ve kanunsuzluk suçlamaları da günümüzde kulağa pek mantıklı gelmiyor. Kripto piyasasındaki volatilite gün geçtikçe azalmakta. Bununla birlikte, neredeyse her hafta farklı bir ülke kripto paraların düzenlenmesi hakkında açıklama yapıyor. Bu ülkelere son örnek ise Güney Kore.
Bitcoin Gitsin, Blockchain Gelsin
Tabii ki duymaya alıştığımız açıklamalar “yatırım yapmayın” ile bitmiyor. Birçok FinTech şirketi, Blockchain’i Bitcoin’e tercih ediyor. Aslında bu o kadar da mantıksız değil, zira halihazırda Blockchain teknolojileri sunan birkaç şirket mevcut. Örneğin Ripple, teknolojiyi bankalar arası para transferlerinin hızlanması ve ucuzlaşması için kullanmayı hedefliyor. Son zamanlarda şirketin uzayan ortaklık listesine Santander ve American Express katılmıştı. İsviçreli banka UBS’de yönetici konumunda olan Axel Weber, konuyla ilgili benzer açıklamalarda bulunmuştu.
“Durumlara bakacak olursak Bitcoin’in bir mal varlığı olduğu iddialarına şüpheyle yaklaşıyorum. Ancak altında yatan teknoloji [Blockchain] hakkında çok daha optimistim.”
Kulağa her ne kadar mantıksız gelse de Bitcoin’siz bir Blockchain, bankalara para egemenliklerine dokunmayacak şekilde çok iyi avantajlar sağlayabilir.
Tabii bunu söylerken her bankanın aynı soğukluk içinde olmadığını da eklemek şart. Blockchain teknolojisi gibi çeşitli kripto paraları kucaklayan ve benimseyen bankalar da mevcut.
Hükümet Tarafından Dağıtılan Kripto Paralar
Belirli ülkelerin merkez bankaları gibi Blockchain’i kullanmaktan daha fazlasını planlayan kurumlar da var. Bu ülkeler, kripto paraların getirdiği anonimite ‘sorunları‘ ile başa çıkmak için hükümet tarafından kontrol edilen kendi dijital paralarını yayınlamaya hazırlanıyor.
Bu bankalara örnek vermek gerekirse, İsveç Merkez Bankası kripto paraların potansiyelini araştıran kurumlardan sadece biri. Sverige Riksbank, Eylül ayında e-krona adlı bir kripto parayla ilgili piyasaya göz kırpmıştı.
“Gelecekte nakit paranın kullanımının azalmasıyla ödeme yöntemi marketlerinde birçok sorun ortaya çıkacak. Ancak bir ‘e-krona’ bütün bu sorunlara çözüm getirirdi.”