Malta kendisini, kripto para firmalarına karşı en dost canlısı ülke olarak tanıtma konusunda hızlı yol almaya devam ediyor.
Bugün yapılan bir basın konferansında, Malta’nın başbakanı Joseph Muscat parlamentonun, blockchain sektörünün daha da gelişmesi için tasarlanmış üç adet yasanın parlamento tarafından onaylanacağını kesinleştirdi. Bu güzel Akdeniz adası ülkesinin başbakanı, yasaların Çarşamba günü akşamı yapılacak son meclis görüşmelerinde onaylanacağını ifade etti.
Özel olarak CCN yayın kaynağına konuşan Dijital Yenilik ve Finans yetkilisi Silvio Schembri şunları ifade etti:
”Bu, Malta’yı blockchain ve kripto düzenlemeleri konusunda uluslararası haritaya yerleştirecek olan yasanın son aşaması. Şu an için bu yol haritası hususunda politik bir konsensüs mevcut ve bu bölgenin önümüzdeki 4-5 yıl boyunca bizim ekonomik büyümemizin temel dayanak noktası olacağını düşünüyoruz.”
Bugünkü yeni gelişmeler, Malta parlamentosunun geçtiğimiz hafta içerisinde ilk dijital para arzlarını, Malta içerisinde hizmet vermek isteyen kripto para borsalarını ve kripto para birimleri ile blockchain sektörü hakkında daha geniş düzenlemeleri konu alan üç yasanın ikinci duruşmasını yapmasından sonra gerçekleşti.
Bu üç yasa hakkında daha detaylı bilgiye ve kapsadıkları konuların içeriklerine şu haberimizden ulaşabilirsiniz.
Malta ilk olarak kripto dostu ”blockchain adası” olma temellerini, 2017’nin Mayıs ayında yürürlüğe soktuğu bir ulusal strateji atmıştı.
Başbakan Muscat o tarihte şu açıklamada bulunmuştu:
”Blockchain ve Bitcoin hakkında eyleme geçen önderlerden birisi olmalıyız. Diğerlerinin kopya çektiği ülkelerden olmalıyız.”
Bundan sonra yaşanan olaylar adeta çorap söküğü gibi geldi ve dünyanın en büyük kripto para borsası olan Binance, ana merkezini Mart ayında Malta’ya taşıdı. Dünyanın ticari hacme göre Binance’tan sonra ikinci en büyük kripto para borsası OKEx ise Malta içerisine konuşlanan ikinci büyük kripto para işletmesi olmuştu.
Polonya‘nın en büyük kripto para borsası statüsüne rağmen, BitBay yerel bankaların kripto para birimlerine hizmet vermeyi reddetmesinden sonra Polonya içerisindeki hizmetlerini bitirip Malta’ya taşınmaya karar vermişti ve bunun sebebi olarak da ”Malta Cumhuriyeti ile yapılan yapıcı görüşmeler ve dost canlısı iş çevresini” ileriye sürmüştü.