Tartışmaların Odağındaki Tether, 300 Milyon $ Tutarındaki Yeni Token’ı Piyasaya Sürdü
Omni Explorer’ın verilerine göre, ABD Doları ve Euro destekli alternatif kripto para birimi Tether, 20 Mart Salı günü adet başına 1 $ olmak üzere 300 milyon $ değerinde yeni bir token dalgası yayınladı.
Tether, şubat ayı ortasında da Euro destekli 86 milyon token (EURT) ve dolar bazlı 61,1 milyon token (USDT)’ı da Ethereum (ETH) Blockchain üzerinden serbest bırakmıştı.
Anonim bir blogger ve iddialı bir Tether eleştirmeni olan Bitfinex’ed, bugün Twitter’da, büyük miktarda Tether’ın bir defada piyasaya sürülmesinin BTC’nin kur fiyatının orantılı olarak artmasına yol açtığını bildirdi:
“BİR GÜNDE 300.000.000 $ YENİ TETHER.
Tarihin en büyük miktardaki hileli ve denetlenmemiş Tether token’ları. Bakın, Bitcoin bugün çağ atladı.
Ne kadar da büyük bir sürpriz, denetçilerini kovduklarından beri piyasaya sürdükleri ilk Tether’lar.”
300 milyon Tether, Salı günü saat 16.51’de yayınlandı ve BTC aynı zamanlarda bir fiyat artışına tanıklık etti. Basın zamanı itibariyle, Bitcoin 24 saatlik bir süre zarfında yaklaşık yüzde 6 oranında artarak 9,070 dolar seviyesinde işlem görmeye başladı.
CoinMarketCap’in 24 saatlik satış hacmi verilerine göre beşinci sırada yer alan kripto borsası Bitfinex, yönetimi Tether ile paylaşıyor. Bu bağlantı, Bitfinex’ed gibi eleştirmenlerin hem borsayı hem de token’ı şeffaflık konusundaki eksikliklerini açıkça göz ardı etmeleri nedeniyle eleştirmelerine neden oldu, çünkü şirketin nakit rezervi herhangi bir dış kaynaklı denetimden geçmedi. Bunun üstüne şirket, ocak ayının sonunda, beklenen bir denetimin yayınlanmasından hemen önce, denetçisiyle bağlarını kopardı.
Bitfinex, bloggerın önceki benzer eleştirilerine yanıt olarak, geçtiğimiz yılın aralık ayında eleştirmenlere karşı yasal işlem başlatabileceğini öne sürmüştü. Buna cevaben, Bitfinex’ed de olası bir dava süreci için Washington D.C. merkezli bir avukat tuttuğunu bildirmişti.
Geçtiğimiz ay yapılan bir araştırma ise, Tether’ın Porto Riko’daki bir bankada piyasadaki token’larını karşılamak için yeterli miktarda nakit rezervine sahip olduğunu göstermesine rağmen, şirketin KYC / AML (Müşteri Tanıma Sistemi ve Para Aklama Koruması) prosedürlerini yeniden düzenlemesi gerektiğini, aksi halde kapatılmakla karşı karşıya kalabileceğini de belirtiyor.