Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Kripto Paraların ve Bankaların Durumu: Amerika

ABD’deki Emtia Vadeli İşlemler Komisyonu’nun (CFTC) başkanı olan Chris Giancarlo 30 Nisan’da CNBC’ye verdiği röportajda ABD’deki kripto para piyasasına federal çapta bir düzenleme yapılmasının en azından yakın gelecekte pek mümkün olmadığını söyledi. Yine ABD’deki Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun (SEC) memurlarından olan Robert Jackson ise ICO piyasasının ‘yasal olarak düzenlenmemiş bir menkul kıymet piyasasını’ andırdığını ve müşterileri bu piyasada korumak için adımlar atılması gerektiğini söyledi.

Böylesine yetkili isimlerin kripto para piyasası hakkında böyle yorumlarda bulunmaları, piyasaya öyle ya da böyle belli başlı düzenlemeler geleceğinin işaretçisi gibi. Özellikle de ABD ve Kanada gibi ülkeler dijital piyasaları düzenlemek ve ‘anlamak’ için (Japonya’ya kıyasla yavaş olsa da) adımlar atıyorlar.

Bu yazıda da genel olarak Kuzey ve Güney Amerika kıtalarındaki bazı ülkelerin kripto para piyasasına karşı ne gibi bir tutum sergiledikleri incelenecek.

Amerika Birleşik Devletleri

ABD’deki kripto para düzenlemeleri şu anda tamamen SEC’ten ve CFTC’den soruluyor. Hem müşterileri korumakla hem de şeffaf ve rekabetçi finans piyasaları oluşturmakla yükümlü olan bu federal kurumlar kripto para kullanımında da önemli rol oynuyorlar.

Kripto paralar şu anda 1933 Menkul Kıymetler Yasası dahilindeki menkul kıymet yasalarına tabii tutuluyorlar ancak bu yasadaki bazı maddeler daha ‘geleneksel’ finans ürünleri için oluşturuldukları için kripto paralara tam anlamıyla hitap edemiyorlar. Dijital varlıklar da şu an menkul kıymetler olarak görüldükleri için SEC’in yetki kapsamına giriyorlar. SEC aynı zamanda ülkedeki kripto para ticaretine olanak tanıyan platformların ‘borsa’ olarak kayıt yaptırmalarını istiyor.

Kripto paraların ABD’deki durumunda önemli bir rol oynayan bir diğer kurum ise ABD’deki İç Gelir Servisi (IRS). IRS kripto paraları mülk olarak görüyor ve kripto paraların federal vergilendirmelere tabii tutulmaları gerektiğini düşünüyor. IRS Şubat 2018’de bir araştırma ekibi oluşturmuştu ve bu ekibi lisansı olmayan borsalar üzerindeki vergi kaçakçılıklarını takip etmekle ve diğer uluslararası kurumlarla işbirliği yapmakla görevlendirmişti.

ABD’deki bankacılık sektörü kripto para işlemlerine karşı şimdilik temkinli bir tavır sergiliyor. JP Morgan Chase, Bank of America ve Citigroup gibi ABD’nin önde gelen bankaları yakın zamanda kredi kartıyla kripto para alımını yasaklamışlardı. JP Morgan Chase ve Citigroup, bu kararı alma sebepleri olarak Bitcoin’in ve genel olarak kripto para piyasasının fiyat bazında epey oynak olmasını göstermişlerdi.

Bazı bankalar kripto paralarla ilişiği bulunan hesaplara uluslararası havale yapmayı reddediyorlar ve bazıları ABD borsalarındaki Bitcoin bazlı vadeli işlem ticaretine dahil olmaya izin vermiyorlar. ABD’de kripto para odaklı pek çok şirketin bankalarla çok sağlıklı bir ilişkisi yok.

Ancak bankacılık sektörünün en önde gelen isimlerinden olan Goldman Sachs yakın zamanda -müşteri talebinin de artmasıyla- dijital varlık piyasalarına yeni bir başkan yardımcısı atamaya karar verdi ve bu göreve atanan kişi kripto para piyasasında aktif olarak al-sat yapan bir isim. Ayrıca Goldman Sachs gibi yerlerde çalışan pek çok üst düzey yetkilinin geleneksel bankacılık sektöründen ayrılıp kripto para sektörüne geçiş yaptığı da biliniyor.

Ciddi sayıda banka kripto para kullanımını yasaklamış olsa da bankaların Blockchain teknolojisiyle bir alıp veremedikleri yok. Bankalar blockchain teknolojisi sayesinde sundukları finansal hizmetlerin maliyetlerinde ciddi azalmalar yaşanabileceğine ve üstlendikleri risklerin ortadan kalkabileceklerine inanıyorlar.

ABD merkezli bir teknoloji şirketi olan R3, bankacılık sektörü için 2015 yılının sonlarında bir Blockchain projesi başlatmıştı. Projenin başlangıcından bu yana dünyanın en büyük finans kurumlarından 70’i, bu proje bünyesinde yapılacak olan araştırmalara katkıda bulunmak için kolları sıvadı.

JP Morgan, R3 tarafından başlatılan projeye katılmıştı ancak daha sonradan kendi başına Ethereum protokolüne dayalı Quorum adlı bir bankalararası ödeme platformu geliştirmek için projeden ayrıldı. JP Morgan ve Kanada Ulusal Bankası yakın zamanda bu platformu teste tabii tuttular ve sonuçlar gayet olumlu yönde.

Kanada

Kanada’nın hızla büyüyen ekonomisinde kripto para sektörünün de bir yeri var ancak bu sektör yıllardır kendi başına büyüyordu. Kanadalı yetkililer kripto para sektörüyle yakından ilgilenmiyorlardı ancak ne zaman ki diğer büyük ülkeler kripto para piyasasını düzenlemek için adımlar atmaya başladılar Kanada da o zaman bu sektörü yakından incelemeye başladı.

Kanada’daki Daimi Maliye Komitesi (FINA) 2014 yılında ülkenin finans yasalarına kripto paraları da kapsayan belli başlı değişiklikler getirmeyi kabul etti. Kabul gören yasa değişiklikleri kripto paraları da kapsıyorlar ve ülkedeki kripto para şirketlerinin FINA’ya kayıt yaptırmalarını zorunlu hale, ülkedeki bankaların da FINA’da kaydı olmayan şirketlerle iş yapmalarını yasak hale getiriyorlar.

FINA tarafından sunulan yasa değişiklikleri kabul görmüş olsalar da değişiklikler henüz yürürlüğe girmediler. Komite kabul görmüş değişiklikleri hala inceliyor ve daha fazla düzenleme getirmeyi düşünüyor.

Kripto para sektörüne sektörün büyümesini baltalamayacak düzenlemeler getirilmesi konusunda özellikle kripto para destekçilerinin büyük rol oynadıklarını da belirtmek gerekiyor. FINA, komite duruşmalarına kripto para uzmanlarının katılmalarını da gayet hoş karşılıyor.

Kanada’daki kripto para şirketleri özellikle ABD’yle kıyaslayacak olursak hükümetten o kadar da sıkı bir baskı görmüyorlar ancak Ontario Menkul Kıymetler Komisyonu’nun 6 Nisan itibariyle ülkedeki kripto para şirketleri tarafından yürütülen çeşitli operasyonları incelemeye başladığını da belirtelim. Tıpkı ABD’deki SEC gibi Kanada’nın düzenleyici kurumları da kripto para sektörünü kısıtlamaya değil güvenli hale getirmeye ve sektörün büyümesini engellemeyecek adımlar atmaya çalışıyorlar.

Ülkedeki bankalar için ise aynı şeyi söyleyemeyiz. Ülkenin en büyük üç bankaları olan Montreal Bankası, Scotiabank ve Toronto Dominion Bank Şubat ayında aldıkları kararla müşterilerinin kredi ve banka kartı kullanarak kripto para almalarını yasakladılar.

Bankalar tarafından alınan bu karara rağmen merkezi Vancouver’da bulunan bir fintech şirketi Kanada vatandaşlarına Bitcoin alıp satmak için hizmet sunmaya başlayacağını duyurmuştu.

Bunun dışında Kanada hükümetinin ve bankalarının Dağıtılmış Ana Defter Teknolojisi ile yakından ilgilendiklerini de söyleyelim. Hükümet yakın zamanda Kayıtlı Gezginin Dijital Kimliği adı altında Blockchain tabanlı bir sistem başlatacağını duyurmuştu. Bu sistem sayesinde sınır dışı seyahatlerine çıkan gezginler kişiler bilgilerine hükümet kurumlarına doğrudan aktarabiliyorlar.

Royal Bank of Canada, kripto para satın alımlarına yalnızca belli şartlar altında izin vereceğini duyurmuştu. Bankanın kripto paralara karşı tutumu çok ılımlı olmasa da geçtiğimiz yıl kredi notu hesaplamalarını daha şeffaf hale getirmek için Blockchain tabanlı bir platformun patentini aldığını da belirtelim.

Ayrıca Toronto Dominion Bank de varlık aktarımlarını dijital olarak takip edebilmek için yeni bir satış noktası sisteminin patentini çıkardı ve bu sistem de Blockchain’e dayanıyor.

Kanada’da bu yılın başlarında Blockchain tabanlı bir ETF de yetkililerden onay almayı başarmıştı. ETF, Şubat ayında Toronto Borsası’nda ticaretlere başladı ve çeşitli Blockchain şirketleriyle anlaşmalar sağladı.

Kanada Ulusal Araştırma Konseyi Ocak ayında Ethereum Blockchain’i üzerinde deneyler yaptığını ve Blockchain teknolojisinin hükümet fonlamalarını daha şeffaf hale getirip getiremeyeceği sorusuna yanıt aradığını duyurmuştu.

Meksika

Latin Amerika’nın lideri konumunda olan Meksika kripto para sektörü açısından gelecek vaat ediyor. Nüfusun yarısından fazlası banka hesabına sahip değil ve halkın geleneksel finans kurumlarına duyduğu güvende her geçen gün yaşanan azalma kripto para platformları için büyük bir fırsat kapısı açıyor. Meksika’da 2015 yılında yalnızca 50 tane fintech şirketi aktif olarak faaliyet gösteriyordu ancak 2017 yılına gelindiğinde bu şirketlerin sayısı 2 bini geçti.

Meksika senatosu kripto paraları düzenleme amacıyla sunulmuş bir tasarıyı kabul etmişti ve bu tasarı şu anda Başkan Pena’nın imzasını bekliyor. Senato tarafından kabul edilen tasarıda kripto para operatörlerinin Meksika Bankası bünyesinde ‘finansal teknoloji kurumları’ olarak kayıt yaptırmaları gerektiğini belirtiliyor. Ayrıca bu kurumlar ülkedeki bankalarla denk sayılacaklar.

Tasarıda crowdfunding hususuna da değiniliyor ve ülkedeki borsalarda hangi kripto paraların yer alacağına dair verilecek nihai karar hakkının Meksika Bankası’nda olduğu vurgulanıyor.

Tasarıda şu anda kripto para sektörünün genel hatları ele alınıyor ancak ülkedeki Ulusal Bankalar ve Menkul Kıymetler Komisyonu, merkez bankası gibi kurumların ve finansal otoritelerin tasarıya eklemeler yapmaları bekleniyor.

Meksika hükümeti kamu sözleşmelerini takip etme amacıyla bir Blockchain projesi başlatacağını duyurmuştu. Ayrıca ülkedeki seçimler yaklaşıyor ve başkanlık adaylarından biri, hükümetteki yozlaşmaları açığa çıkarmak ve ortadan kaldırmak için Blockchain’i kullanacağının vaadini veriyor.

Arjantin

Arjantin’in başına 2015 yılında yeni bir başkan gelmişti ve kendisinden önceki iktidarın epey katı sayılabilecek parasal politikalarını hafifletmişti. Hafifletilen politikalarla birlikte kripto paralar Arjantin’e giriş yapmışlar ve halk tarafından epey ilgi görmüşlerdi. Ulusal para biriminin döviz kuru karşısındaki durumundan ve ülkede yaşanan şiddetli enflasyondan endişelenen halk, ülkeye giriş yapan Bitcoin’i epey hoş karşıladı.

Yakın zamanda gerçekleşen G20 zirvesinde kripto para düzenleme önerilerini sunmak için son tarihin Temmuz 2018 olduğunu belirten kişi de Arjantin’in merkez bankasının yöneticisiydi.

Arjantin hükümeti kripto paraların yanında Blockchain teknolojisiyle de yakından ilgileniyor ve zaman damgalı bir platform kullanıyor.

Arjantin’in en büyük vadeli işlem piyasası olan Rofex, halkın kripto paralara olan ilgisini de değerlendirmeye alınca Bitcoin vadeli işlem ticareti olanağı sunmayı düşünmeye başladı.

Brezilya

Pek çok insanın banka hesabının olmadığı, yeteri kadar finansal hizmete ulaşamadığı Brezilya’da kripto paralara umutla bakılıyor.

Ülkenin önde gelen bankaları kripto para borsalarıyla adeta mücadele ediyorlar ancak Brezilya’nın en büyük yatırım firması, tezgah-üstü bir Bitcoin borsası açmak için ülkenin Federal Gelir Departmanı ile görüşmeler yapıyor. Bazı kaynaklara göre ülkedeki bankalar kripto para borsalarının hesaplarını donduruyorlar ve borsalara sundukları hizmetleri askıya alıyorlar. Bankaların işin içinde yeteri kadar ‘ticari çıkar’ olmadığı için ülkenin kripto para borsalarına hizmet sunmayı bıraktıkları düşünülüyor.

Bankalar böyle adımlar atıyor olsa da Brezilya’daki kripto para sektörünün temeli gayet sağlam olduğunu ve halk tarafından epey ilgi gördüğünü söyleyebiliriz.

Mobil üzerinden finans hizmeti sağlayan Airfox adlı bir şirket Şubat ayında Brezilya halkı için ülkedeki bankacılık sisteminin pahalılığını ve bürokratik yapısını gösteren ücretsiz bir aplikasyon yayınladı.

Brezilyalı bir kripto para şirketi olan CoinBr, epey destekçisi olan kripto paralardan Dash ile bir anlaşma sağladı ve bu anlaşma bünyesinde ülke çapında 13 binden fazla mekanda Dash için ödeme hizmeti sunuyor.

Brezilya’daki kripto para piyasasının yasal olarak bağlı olduğu otoritelerden biri vergi kurumu ve kurum kripto paraları mülk olarak görüyor. Dolayısıyla da yatırımcıların sermaye geliri beyanında bulunmalarını talep ediyor. Kripto para şirketleri ve borsaları Brezilya Menkul Kıymet ve Borsa Komisyonu (CVM) tarafından düzenleniyorlar. CVM yerel yatırım fonlarının Bitcoin almasını yasaklamıştı ve ülkedeki borsaların AML (para aklama karşıtı) yasalara tam anlamıyla uymalarını bekliyor.

Brezilya’nın eski başkanı Bitcoin kullanılarak kurulmuş bir para aklama sisteminde yer aldığı için hapse atılmıştı. Eski başkan hapse atılmadan önce hükümet fonundan toplamda 22.4 milyon dolar değerinde parayı zimmetine geçirmişti.

Ülkede yaşanan bu politik skandaldan sonra da Brezilya hükümetinin Blockchain teknolojisine olan ilgisi iyice arttı. Hükümet özellikle halktan imza ve dilekçe toplanacak, Blockchain tabanlı bir mobil uygulama üzerinde çalışıyor.

Brezilya Merkez Bankası Amerika merkezli R3 tarafından oluşturulmuş Blockchain ortaklığına da katıldı ve kendisine ait Corda platformunu Blockchain teknolojisini geliştirmek için kullanarak ülkenin mevcut finans altyapısındaki bazı özellikleri iyileştirmeye çalışıyor.

Hükümet ayrıca Blockchain tabanlı bir mülk kayıt sistemi de geliştiriyor. Bu sistem sayesinde Amazon yağmur ormanlarındaki illegal faaliyetlerin önlenmesi hedefleniyor.

Venezuela

Hiperenflasyondan bir türlü kurtulamayan Venezuela petrol ile desteklenen ulusal bir kripto para oluşturmuştu: Petro. Bu kripto paranın oluşturulma amacı ABD’nin yaptırımlarından kurtulmak ve yabancı yatırımcıların ilgisini çekmek.

Ülkenin başkanı olan Nicolas Maduro bu yılın başlarında verdiği talimatla ülkedeki iş yerlerinin ve hükümet servislerinin kripto paraları ve Petro’yu ödeme aracı olarak kabul etmelerini sağlamıştı. Ancak Maduro önderliğinde üretilmiş Petro adlı ulusal kripto paraya en başından beri karşı çıkan Venezuela Parlamentosu, Maduro’nun verdiği bu talimata da karşı çıktı.

Petro’nun üretilmesine karşı çıkanlar arasında Dünya’nın en büyük borsalarından olan Bitfinex de vardı. Bitfinex platformu üzerindeki Petro kullanımını kısıtlayan ve kınayan bir bildiri yayınlamıştı. Ayrıca Başkan Trump, Amerikan vatandaşlarının Petro almasını Mart ayı itibariyle yasakladı.

Venezuela vatandaşları ülkenin resmi para birimi olan Bolivar’dan pek umutları kalmadığı için Bitcoin’e ve altkoine yatırım yapıyorlar.

Ayrıca ülkedeki madencilik faaliyetleri de özellikle bundan birkaç ay önce ciddi artış göstermişti ve kolluk kuvvetleri ciddi sayıda madenciyi tutuklamışlardı. Venezuela hükümeti kripto para madencilerinin online bir kayıt sistemi üzerinden kayıt yaptırmalarını istiyor ve kayıt yaptırmayan madencilerin başı yanabiliyor.

Hükümet Petro kullanımını yaymak için elinden geleni yapıyor ve hatta vatandaşlara nasıl Petro alınıp satılacağını göstermek için ders vermeye dahi başladı.

Şili

Şili’deki iki kripto para borsası ülkenin pek çok bankasıyla irtibata geçip bir banka hesabı açmaya çalıştılar ancak hiçbir bankadan olumlu yanıt almadılar. Borsalar bunun üzerine Şili Bankalar Birliği ile iletişime geçerek kripto para düzenlemelerine bir açıklık getirilmesini talep ettiler.

Şili’deki bankalar “ortada yeteri kadar bilgi olmamasının verdiği endişe” nedeniyle bu gibi hesapları ya hiç açmıyorlar ya da daha sonradan askıya alıyorlar. Söz konusu iki kripto para borsası Şili’deki pek çok resmi kurumda kayıtlarının bulunduklarını ve hem para-aklama-karşıtı hem de terörizm-finansmanı-karşıtı yasalara uyum sağladıklarını iddia ediyorlar.

Bankalardan birinin yöneticisi, borsalara banka hesabı açılmama nedeninin tamamen bu borsaların finansal beklentileri karşılayamamış olmaları olduğunu ve durumun kripto paralarla bir ilgisi olmadığını belirtti.

Ancak kripto para borsaları Şili’deki bankalara karşı başlattıkları yasal mücadeleye tam gaz devam ediyorlar. Yakın zamanda çıkan mahkeme kararı sayesinde de borsaların banka hesaplarını kapatan Banco del Estado de Chile (devlet bankası) ve Itau Corpbanca bankaları, hesapları geri açmak durumunda kaldılar. Borsaların geri kalan 10 bankaya karşı yasal mücadeleleri devam ediyor.

Şili’nin enerji düzenlemelerinden sorumlu olan kurum, ülkenin şebekesindeki bilgiler üzerinde kimlik doğrulaması yapabilmek için Ethereum Blockchain ağına dayalı bir proje yapacağını duyurmuştu.

Bolivya

Bolivya Merkez Bankası 2014 yılında verdiği karar doğrultusunda hükümet tarafından üretilmemiş veya düzenlenmemiş her türlü para birimini veya koini yasaklamıştı. Banka, getirdiği yasağın kapsadığı para birimlerine bazı spesifik örnekler vermişti: Bitcoin, Quark, Peercoin, Namecoin, Primecoin ve Feathercoin. Bunlar özellikle verilmiş olan örnekler olsalar da banka tarafından yapılan açıklamada getirilen yasağın tüm kripto paraları kapsadığına işaret ediliyordu.

Ekvador 

Ekvador hükümetini tebrik etmek gerekiyor çünkü geçtiğimiz dört senedir kripto paralara karşı takındıkları tavrı hiç bozmadılar. Hükümet kripto paralara dört yıldır istisnasız olarak olumsuz yaklaşıyor. Ülkenin merkez bankası 16 Şubat 2018’de yayınladığı bildiride Bitcoin’in resmi bir ödeme aracı olmadığını vurgulayarak halkı uyarmıştı:

“Bitcoin üzerinden gerçekleştirilen finansal işlemler Ekvador’daki hiçbir resmi kurum tarafından kontrol edilmemektedir, denetlenmemektedir ve düzenlenmemektedir ve bu yüzden Bitcoin kullanımı, kullanan kişiler için finansal riskler barındırmaktadır. Bitcoin gibi kripto paraların satın alımlarının ve satışlarının yasaklanmadığını ancak  Bitcoin’in Parasal ve Finansal Yapı Yasası’nın 94. maddesi doğrultusunda yasal bir para birimi olmadığını ve Ekvador’daki ürünlerin ve hizmetlerin ödemelerinde resmi olarak kullanılmadığını vurgulamak gerekmektedir”.

Ekvador kripto paralara olumsuz yaklaşıyor yaklaşmasına ancak 2014 yılından beri Sistema de Dinero Electronico adı altında kendi kripto para sistemini de geliştiriyor. Dinero Electronica tokenları Ekvador’un merkez bankası olan Banco Central del Ecuador’un varlıkları tarafından destekleniyor ve ABD dolarına bire bir denklenmiş durumdalar.

Tüm gelişmelerden ve paylaşımlardan haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!

Leave a comment