Wall Street Journal Araştırması ICO’ların Yüzde 19’unun ”Tehlikeli” Olduğunu Belirtiyor
Wall Street Journal 17 Mayıs tarihinde 1500 ilk dijital para arzı ile yaptığı araştırmanın sonuçlarını yayınladı. Buradan elde edilen bilgilere göre 1500 ilk dijital para arzının %18.6’sı ”tehlike” içeren statüye sahip.
Hala gelişmekte olan ICO piyasası hakkında araştırma yapan WSJ, araştırma yaptığı 1450 ICO’dan 271 tanesinin ”kandırmaya hatta dolandırmaya yönelik taktikler içeren” ICO tanımına uygun olduğunu belirtti.
Bu taktikler şirketin konumu , kurucusu ve finansal gizliliği hakkında bilgi saklayıp, sahte bilgi sağlamanın yanı sıra başka projelerin whitepaperlarını değiştirmek veya çalmak da dahil çok geniş bir yelpazeye sahip.
271 şüpheli ICO’dan bazıları davalar yüzünden kapatılmış ve yatırımcılara toplam 273 milyon geri ödeme yapılması sağlanmış.
Yetkililer dünya çapında büyüyen ICO oranı ile boğuşmaya devam ediyor. Abd Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) da kendi sınırları içerisindeki ICO piyasasını olası kötü niyetli kişilere karşı yakından takip etmekte.
Bu para toplama aracı hem kripto para piyasalarının içerisinde hem de dışarısında insanları fikir konusunda ikiye bölmeye devam ediyor.
Dün yaptığımız bir haberde de bahsettiğimiz üzere İngiltere menşeli bir platform olan CoinShares’in CEO’su Danny Masters, ICO alanına yapılacak geliştirmelerin ve iyileştirmelerin Bitcoin piyasalarının büyümesi için çok önemli bir adım olduğunu belirtmişti.
Bu ayın başlarında ise dünyanın en büyük kripto para borsası olan Binance’ın CEO’su Zhao Changpeng, ICO’lara övgüler yağdıran bir blog postu paylaşıp bunlara yatırım yapmanın ”geleneksel Risk Sermayelerine yatırım yapmaktan 100 kat daha kolay” olduğunu belirtmişti.
Yasa dışı yapılan para arzları hakkında ”Dolandırıcılık her yerde ve her endüstride mevcut.” yorumunu yapan Zhao şu şekilde devam etti:
”Ben hala büyük ödül kazandığımı söyleyen ama bunu elde etmek için öncelikle birisinin hesabına para transferi yapmam gerektiğini söyleyen bir sürü SMS ve telefon alıyorum. Bu bizim telefonları, SMS’leri ve bankaları kullanmayı bırakmamız gerektiği anlamına mı geliyor?”