Kripto Paraların Atsan Atılmaz, Satsan Satılmazı ‘Oynaklık’ Nedir? – Nasıl Başa Çıkılır?
Kripto para birimleri piyasa çıktığından beri onların yerini bu denli sağlamlaştıran ve buralara getiren şey aslında bir bakıma oynaklık/değişkenlik unsuru oldu. Yatırımcılar Bitcoin değeri 2018 Kasım ve Aralık aylarında inanılmaz bir şekilde değer kazandığında adeta akın akın piyasaya hücum ettiler.
Ancak bu denli kuvvetli bir oynaklık iki ucu keskin bir kılıç olma özelliği ile, 2018 yılının 13.000 dolar seviyesindeki yıl sonu fiyatı üzerine neredeyse %50 değer kaybetmesine ve bu keskinliği göstermesine sebep de olabiliyor.
Kripto para piyasası Bitcoin’in oynaklığının etkilerini hem fiyat düşüşleri ile, hem Bitcoin’in ticari hacmi ile, hem de kripto para dünyasına olan ilginin azalması ile gördü. Buradaki oynaklığın sebep olabileceği asıl tehlike, diğer kripto para birimlerinin küresel bir kabul görme hayallerini suya düşürecek olan, yüksek miktarda yatırımcıların piyasadan göç etmesi olasılığıdır.
Eğer gelecekte günlük kullanım alanında kripto para birimlerinin yaygın bir biçimde kullanıldığı günleri görebilirsek, oynaklık ilginin tam merkezinde olmalıdır.
Ancak bunu yapabilmek ciddi bir cesaret gerektirmenin yanı sıra taktiksel olarak işin ustalığını bilmeyi ve kendisini güvenli ve aklı selim tutabilmek için neler yapabileceğini bilip gelişmekte olan kripto ekonomisine katkı sağlamayı bile gerektiriyor.
Oynaklık Neden Bu Kadar Önemli Ama Ölümcül?
Ortalıkta oynaklık unsurunun kripto para birimlerinin ana damar piyasaya ulaşmasındaki rolü hakkında çok fazla yazılıp çizilen şey mevcut.
Kripto para birimleri, özellikle Bitcoin, ana medya kanallarına sadece ünlü Silk Road kapandığı zaman bir dark web aracı olarak çıkabilmeyi başarmıştı. O zamanlar sahip olduğu kötü ün sayesinde Wall Street tipi yatırımlar almaktan çok uzaktı ama gelin görün ki şu an bir çok Wall Street çalışanı bu alana giriş yapabilmek için işlerini terk etmeye hazır.
Birdenbire bankalar, finansal kurumlar ve bankacılık sisteminin önde gelen isimlerin hepsi Bitcoin hakkında bir izlenim edinmeye başladı. Çoğu bunun geçici bir moda olduğunu düşünürken bazıları fare zehri olduğunu bazıları ise ciddiye alınamayacak kadar oynak olduğunu düşündü ancak Bitcoin hakkında yapılan bu konuşmalar yavaş yavaş yatırım çemberine doğru ilerlemekteydi.
The Chicago Board Options Exchange (CBOE) ve Chicago Merchantile Exchange (CME) isimli büyük borsalar sırasıyla 2018’in Aralık ayının 18. ve 10. gününde Bitcoin vadeli işlem sözleşmeleri alım satımına başladığını açıklamıştı. Goldman Sachs ve Barclays hakkında da kripto ticaret bürosu açacakları dedikoduları çıkmaya başlayınca insanlar bu çılgın mal varlığından yeteri kadar elde edemeyip olağanüstü bir arz-talep dengesizliğine yol açtı. Ve sonuç olarak da Bitcoin’in fiyatı haftalar içerisinde ikiye katlandı.
Bitcoin milyarderleri ile bir gecede milyoner olanların hikayesi ortalığı kasıp kavuruyordu. Bireysel yatırımcılar da bu devasa Bitcoin manyaklığı trendine katıldı ve işler iyice çığırından çıktı.
Mortgage kitlesel fon toplama platformu olan Homelend’in CEO’su Itai Cohen, Cointelegraph’a verdiği demeçte, kendi mülkiyet ve mortage kapsamlarında oynaklık unsurunu yatırımcıları korkutup kripto para piyasalarından kaçıran ve sonuç olarak emlak sektörü gibi daha stabil pazarlara iten bir şey olarak gördüğünü ifade etti. Cohen amaçlarının daha yeni ve korkusuz olup bu oynaklık unsurunu göğüsleyebilecek yatırımcıları bulmak ve aynı zamanda ihtiyatlı emlak sektörü yatırımcılarını aşmak olduğunu belirtti.
”Kripto para birimlerinin yüksek oynaklık unsuru yatırımcıların sözde ”kabul etme sendromu” olarak bilinen unsura güvenmesinden kaynaklanmaktadır. Kabul etme sendromu, bir varlığın değerinin onun toplum tarafından benimsenmesine bağlı değerlendirilmesi olayına verilen addır.
Bence bu çok önemli bir nokta çünkü kripto paraların toplum tarafından benimsenen oynaklık algısı ‘gerçek dünya’ mal varlıkları olan altın, emlak, şirket hisseleri veya hükumet destekli itibari paralara göre çok daha yüksek oranlarda seyretmekte. Başka bir deyişle, fiziksel dünya ve dijital dünya arasında çok büyük bir boşluk mevcut.
”Mortgage endüstrisi veya emlak endüstrisi veya herhangi bir ‘gerçek dünya’ ile alakalı endüstri boşluklar arasındaki yardımcı köprü olarak niteleyebileceğimiz endüstriye mükemmel bir örnek”
Problem ise şu, eğer insanlar kripto piyasalarına yüksek oynaklık unsurundan kar elde etmek için piyasanın en yüksek olduğu zamanlarda girerlerse, oynaklık tam tersine döndüğünde piyasanın en düşük seviyelerinde de bunu kaldırabilecek kadar cesaretli olmaları gerekmekte.
Oynaklık İle Nasıl Başa Çıkılabilir?
Oynaklık ile başa çıkmak kurumsal yatırımcılar için yeni bir şey değil. Varlıklar, hisseler, tahviller ve hatta döviz bile dalgalanmalara yatkın, ancak problem kripto paraların oynaklığının bugüne kadar karşılaşılmayan çok sıra dışı bir unsur olması.
Buna ek olarak kripto para yatırımcıları sık sık bu piyasaya yeni katılan ve daha önce kurumsal yatırımcıların yaşadığı gibi bir çok dalgalanma tecrübesi olmayan kişiler oldukları için, paralarının saatler içerisinde hem çoğalmasını hem de dibi boylamasını öylece izleyebilirler.
Borsalar kripto paralardan çok çok daha önceleri ortaya çıktıkları için burası başlamak için iyi bir yer olabilir. Borsada korkunç alçalmalara ve yükselmelere karşı verdikleri tavsiyeler bir bakıma kripto para piyasasıyla da ilgili olduğu için bunlar kripto işlemlerinde de kullanılabilirler.
Tıpkı kripto para piyasasında olduğu gibi, normal borsa ortamlarında da uzun dönemli ve kısa dönemli yatırımlar mevcut. New York içerisinde yer alan lisanslı finansman planlama şirketi olan Lifelaidout’un kurucusu Roger Ma, borsada kendi zaman ve kontrol tarihinizi unutmamanızın ne denli önemli olduğunu açıkladı:
”Borsaya yatırım yapmak sizi uzun dönemde ödüllendirir. Piyasadaki günlük değişimler sizi etkilememeli.”
Bu aslında kripto para piyasasındaki ‘‘Hodl” (yatırım yapıp bunu bekletmek) stratejisi için de yansıtılıp kullanılabilecek bir strateji. İşin özünde taktik, ”günlük değişimlerin sizi etkilemesine izin vermeyin” ve bunun yerine bu oynaklığı beraber atlatabilmek için kripto paralarınıza sıkı sıkı sarılın diyor.
Ma buna ek olarak kripto para birimleri – dolar ortalama maliyet konusu ile de benzer karakteristiklere sahip bir taktik anlatıyor Bu strateji altında sadece belirli ve önceden planlı bir tarihte bir yatırım yapıyorsunuz. Bu yatırım stratejisi sizin piyasada ani alım veye satış işlemleri yapmanızı engelliyor.
”Kafanızda iyi bir plan varken ve gelecekte paraya ihtiyacınız olacak zamanları da iyi düşündükten sonra, piyasadaki küçük fiyat hareketlilikleri sizi etkilememeli.”
Dow Jones borsası sadece bir gün içerisinde bile gerçekleşen büyük düşüşleri ile tanınır. Hanson McClain Advisors danışmanlık firmasının kurucusu ve kıdemli ortağı Scott Hanson bu tür düşüşler hakkında önemli bir görüşünü paylaştı:
”Dow Jones’da bugün olacak 250 puanlık bir düşüş tahmini olarak %1 kayıp demektir. Ancak aynı miktarda düşüş Dow Jones 10.000 iken gerçekleşmiş olsaydı bu %2.5’luk bir kayıp demek olurdu.”
Bu ifade aslında daha büyük resme odaklanıp çizelge ve tablolardan kendimizi biraz uzak tutmamız gerektiğinin ne kadar önemli olduğunu anlatmak istiyor. Bitcoin içinse durum şu, sadece 6 ay önce Ekim 2017 tarihinde insanlar Bitcoin’in zar zor 6.000 dolar sınırını aşmasını çılgınlar gibi kutlamaktaydı. Ancak bu yıl bir kaç defa insanlar Bitcoin 6.000 dolar seviyesine vurduğunda geçmişi tamamen unutmuş gibi olağan üstü bir panik haline büründü.
Sığınacak Güvenli Bir Liman
Ancak bazen piyasadaki eski kulağı kesik yatırımcıların bile meteliğe kurşun attığı ve ya kar elde etmek istediği ya da her şeyi bırakıp piyasadan kaçmak istediği zamanlar oluyor. Ancak eğer yatırımcının parası belirli bir varlığa tayin edilmişse piyasadan kaçmak biraz zorlu olabiliyor.
Bir çokları bunu aşmak için mal varlıklarını sadece kripto para birimlerine değil de aynı zamanda farklı ve daha stabil mal varlıklarına yatırmayı tercih ediyor. Bunların en başında gelen ise tabii ki altın.
Altın
Altın neredeyse istikrar ile eş anlama sahip bir mal varlığı ve bir antitez olarak kripto para birimleri ile uzunca bir tarihe de sahip. Bu değerli metalin kripto para birimlerinin düşüş yaşadığı dönemlerde karşılıklı ters ilişkilere sahip olduğu ve kripto düşerken yükseldiği bir çok durum da yaşandı.
Avrupa merkezli online altın satışı yapan Coin Invest’in yöneticisi Daniel Marburger, altın para satışlarının kripto para birimlerinin çökmekte olduğu tarih olan 16 Ocak tarihinde beş kat arttığını belirtti.
Marburger o günü şöyle anlatıyor, ”Salı günü ne kadar çılgın bir gündü. E-postalar ve telefonlar ellerindeki kripto paraları nasıl altına çevirebileceklerini soran müşteriler yüzünden bir saniye bile durmadı.”
Kripto para birimleri daha doğmamışken bile altın, borsadaki oynaklık yüzünden aniden yükselmesiyle bilinen bir mal varlığı oldu. Çünkü altının değeri aynı hisse senetleri veya mülk gibi pek kolay değişime uğrayan bir varlık değil.
Nakit
Nakit kripto para piyasaları düşüşe geçtiğinde kripto yatırımcılarının üşüştüğü başka bir güvenli liman. Sebepleri ise kripto parayı en azından günlük yaşamda kullanılabilecek bir şey için satmak istemeleri.
Kripto paraları nakit paraya çevirme konusundaki sıkıntı ise paranın değerinin durmadan değişip yavaş bir biçimde düşüş yaşaması ve yatırım yapılabilecek bir mal varlığı olarak pek de iyi bir seçenek olmayışı.
Kripto paralardaki sıkıntıya benzer bir durum burada da var. Bu durum, yatırımcılar varlıklarını en düşük zamanlarda satıp, piyasa yeniden yükselişe geçtiğinde ve muhtemelen daha değerli olarak geri satın almaları nedeniyle, düşük bir fiyattan satış yapma ve yüksek fiyattan alım yapma döngüsünün hiç hız kesmeden devam etmesidir.
Doların Değeri
”Dolar 100 yıl içerisinde yaklaşık olarak değerinin %98’ini kaybetti.”
”Geçirdiği düşüş göz önüne alınırsa bugünkü doların değeri beş sent’ten daha değersiz.”
Tahviller
Hükumetler tarafından sunulan tahviller genellikle güvenli bir liman olarak görülürler çünkü genel kanı ülkelerin şirketlere göre daha güvenli olup, kripto paralara göre ise daha stabil olduğu yönündedir. Ancak eğer tahvil ihraç eden kişi faiz ödemesini karşılayamazsa veya zamanı geldiğinde bunu ödeyemezse bütün yatırımınızı kaybedebilirsiniz ki bu daha önce Çin gibi büyük ekonomilerde bile yaşanmıştı.
Bütün bu güvenli limanlar temel olarak kripto para yatırımcısının piyasadaki oynaklıktan kaçmasını sağlayacak ve elinde tuttuğun yatırımın çok fazla değer kaybetmesini önleyecek yollara sahip Ancak temel sıkıntı kripto para yatırımcısının bütün yatırımının kripto ekonomisinden oluşması ve oynaklık ile beraber piyasalar tekrar iyileşmeye başladığında geri dönmenin veya kar elde etmenin çok zor bir hale gelmesinden ibaret.
Kripto piyasalarındaki oynaklığı bunları hediye kartı gibi şeylere dönüştürerek biraz hafifletmeye çalışan Zeex isimli şirketin CEO’su Guy Melamed, güvenli bir liman arayışı ile kripto piyasalarını tamamen terk etmenin piyasa eski haline döndüğünde geri dönmek istemeniz ile ilgili bir kumar olduğunu belirtiyor.
”Bitcoin ve Ethereum gibi güçlü kripto para birimleri son bir kaç yıl içerisinde muhteşem bir ilerleme göstermiş olsa bile, piyasadaki son düşüşler bir çok yatırımcının gayet anlaşılır sebepler nedeniyle yatırımlarını kripto para piyasasından tamamen çekmeden, bir kısmını yatırabilecekleri güvenli bir liman aramaya itti.”
”Bir çokları altın, stabil koinler ve borsada işlem gören fonlar gibi geleneksel ve güvenli yatırım araçlarına yönelecektir. Ancak bütün sürü aynı yere doğru ilerlerken düşük fiyatlardan alım yapmak gerçekten zor. İşimiz esnasında bulduğumuz şey ise enflasyon endeksli kripto hediye kartlarının stabil oldukları, çünkü dedikodulara değil enflasyona endeksliler.”
Sıkıntılara Göğüs Germe Görevi
Ortada Bitcoin’in oynaklık unsurunun azaldığını ve eski çılgın dalgalanmaların eskisi kadar çılgın olmadığını hatta zamanla daha idare edilebilir olduğunu gösteren kanıtlar var. Bu değişimin Bitcoin’in çeşitli ve büyük piyasalara giriş yapması ve oralardaki kabulü ile çok yakından bir ilişkisi var.
Madalyonun diğer yüzünde ise oynaklık bazen ödüllendirici olabiliyor. BitMEX isimli Bitcoin ticari borsasının CEO’su Arthur Hayes oynaklık unsurunu göz önünde bulundurarak ticaret yapıp bunun piyasaya olan önemini görüyor.
”Ben oynaklıktan yararlanan bir tacirim. Biz paramızı eğer piyasa değişken olursa kazanıyoruz. Eğer fiyatlar artarsa, veya azalırsa, veya Bill Gates buna dolandırıcılık deyip açık pozisyon yapmakla tehdit ederse, umurumda değil. Veya eğer sen bunun bir kaç ay içerisinde bir milyon dolar olacağını düşünüyorsan, bu mükemmel! O zaman git ve satın al benim umrumda değil. Ben sadece ticari eşleşmeleri yaparım.”
Ancak PHI Token kurucusu ve kripto para araştırmacısı olan Daniele Bernardi’ye göre oynaklık unsuru azalıyor ama bu herkesin Arthur Hayes gibi ”üç haneli kar oranı” peşinde olmasından dolayı değil.
Bernardi bu konuda şunu ifade ediyor:
”Bugünkü kripto dünyasını şekillendiren aşırı oynaklık hiç şüphesiz son yıllarda yaşanan yüksek kar ve getirilerin sonucu. Eğer kripto para birimlerinin bir varlık sınıfı olarak üç haneli kar getirisi sağlamasını istiyorsak, oynaklık unsurunun da yüksek kalması gerektiği kaçınılmaz bir gerçek. Aynı durum likidite için geçerli olsa bile, kripto topluluğu kaçınılmaz olarak daha büyüdükçe, oynaklık unsurunun etkisini de aynı ölçüde azaltacağız.”
”Bu şimdiden olmaya başladı çünkü Bitcoin oynaklığı ortaya çıktığı ilk yıllarda yıllık %300’den fazlayken şu an için yıllık %50 ile %100 arasında gidip geliyor. Şu an için VIX volatilite endeksi (korku endeksi olarak da bilinen) dışında benzer oynaklık oranına sahip başka bir varlık sınıfı yok.
Doların Yüzyılı İle Bitcoin’in On Yılı: Karşılaştırmaya Değer
- Doların Sönüşü, %
- Bitcoin’in Başlangıcından İtibaren Olan Değer Tablosu, %
Bitcoin ve diğer kripto para birimlerine yatırım yapmış olanların hemen pes etmemesi ve oynaklık boyunca beraber çalışıp kripto paranın hayatta kalması için bir şeyler sarf etmesi gerekiyor.
Ana akım tarafından kripto paraların kabul edilip kullanılması ciddi bir şekilde başladı, ancak bu durum şu anda piyasada olanlardan, piyasanın içinde kalmak ve fırtınayı atlatabilmek için çok fazla çalışma gerektiriyor.