Konum Bazlı Reklamlarda Blockchain’in Kullanılması

Reklamcılığın altın çağında hedef kitleyi belirlemek meşhur bir gazetede reklam yayınlamak, radyoya veya TV’ye reklam vermek veya popüler mekanlara devasa afişler asmak kadar kolaydı. İnternetin gelişimi ve yeni medya tiplerinin oluşmasıyla birlikte ise böylesine geniş kitlelere adeta rastgele hitap etmeye çalışmak müşteri çekme açısından verimsiz bir yol haline geldi. Artık reklamcılıkta çok daha fazla rekabet varken ve insanların reklamlar ile harcadığı süreler azalmışken reklam verenlerin artık çok daha spesifik kitlelere hitap etmesi gerekiyor.

Küçük iş yerleri için hedef kitle belirlemek çok daha önemli. Reklamlar demografik, coğrafi konum, kullanılan kanallar ve çok daha fazla şey göz önünde bulundurularak hazırlanmalı. Çünkü olay artık yalnızca dükkanın içine müşteri sokmak değil, doğru müşteriyi sokabilmek. Bu gibi iş yerlerine hizmet verebilmek adına konum-bazlı reklamcılık (LBA) ortaya çıktı. Konum-bazlı reklamcılık yerel esnaf dükkanlarının mobil reklamcılık ile coğrafi belirleme teknolojisini bir arada kullanmasını sağlıyor. Bu yeni tür reklamcılığın başarısı LBA sektörünün ne kadar hızlı büyüdüğüne bakılarak anlaşılabilir. 2020 yılına dek sektöre 30 milyar $ girmesi bekleniyor. 2015’te sektöre giren 9.8 milyar $ göz önüne alındığında bu beklentiler %24.6 oranında yıllık büyüme anlamına geliyor.

Ancak bu pazarlama türü, verimliliğine rağmen hala daha bazı zorluklar barındırıyor. Bunların belki en önemlisi de mahremiyet. Bu reklamcılık türü coğrafi konuma odaklandığı için pek çok insan gizlilikleri ile ilgili endişeler yaşadığını ve buna katılma konusunda tereddüt ettiğini söylüyor. Buna ek olarak reklam hizmeti veren ve kendilerini LBA sektörüne sokmuş bazı kurumlar online ortamlardan müşteri bulma işini sinir bozucu derecede verimsiz hale getiriyorlar. Blockchain ise sektördeki mevcut durumu bozuyor ve bu genç sektörün önündeki engelleri yıkma potansiyeline sahip.

Topluluk Oluşturmak

Belli bir konumdaki tüccarlar ve perakendeciler spesifik hedefleme araçlarından faydalanmak zorundalar. Böylece müşteri olma ihtimali olmayan kitlelere reklam vermek için boş yere para harcamamış oluyorlar. Ancak iş kitleye ulaşmakla bitmiyor. Bundan daha da önemli olan şey, yerel bir iş yerinin online ortamda edindiği topluluğun sunduğu offline hizmetleri desteklemesini sağlayabilmesi.

Hedef kitlenin demografisini belirlemek ve reklamda verilecek mesajın içeriğini buna göre ayarlamak epey önemli. Ama bu da yetmiyor. Müşterilerin kalkıp dükkana gitmek istemesini sağlayacak kadar da teşvik edici bir içerik olması gerekiyor. Bunun için de bazı iş yerleri Groupon gibi konum-bazlı reklam platformlarını tercih ediyorlar.

Belli Hedef Kitlesine Hitap Etmek

Groupon gibi platformların iş yerleri ve müşteriler arasında sağladıkları etkileşimler sığ ve verimsiz kalıyor. Belli bir konumda yaşayan kişiler bölgelerindeki indirim kuponlarından haberdar olup anında faydalanabiliyorlar. Bu sistem iki ana problem ortaya çıkarıyor: müşterilerin para dışında harcaması gereken bir şey olmuyor ve yalnızca işin içinde indirim varsa bir restorana veya dükkana gidiyorlar. Bu kuponların kendileri de günün belli bir zamanında belli bir üründe veya menüde geçerli oluyorlar. İş yerleri için bu durum zorluk yaratabiliyor çünkü bu indirim kuponlarını öyle incelikli ayarlamaları gerekiyor ki müşteriler indirimden faydalandıkları zaman iş yeri zarar etmesin.

FourSquare gibi diğer şirketler ise şirketlerin ve müşterilerin piyasaya farklı bir gözle bakmalarını sağlıyor. Şirketler piyasadakiler tarafından sağlanan kullanıcı verilerini satın alıyorlar ve harcadıkları paranın ne kadar verimli kullanıldığına dair bir veri alamıyorlar. Bir diğer taraftan kullanıcılar da o sırada inceledikleri yerel bir ürün/menü/dükkan/iş yeri hakkında yazılan yorumların gerçekten bir kullanıcı tarafından mı yazıldığını yoksa sponsorlu bir yorum mu olduğunu anlamak için belki de yüzlerce yoruma göz atmak zorunda kalıyorlar. Sistemin bu yapısı yüzünden de sisteme güvenmenin veya sisteme gerçekten dahil olmanın pek bir yolu yok.

Şuanki sistemin belki de en büyük problemlerinden biri de uzun süreli, sadık müşteriler oluşturmak. Blockchain burada devreye giriyor. Blockchain teknoloji üzerine kurulmuş olan yeni LBA platformları yerel iş yerlerinin online topluluklarla aralarında gerçek bir bağ kurmalarına olanak tanıyor ve böylece iş yerleri sadık müşteriler elde edebiliyor.

Blockchain’in Yardımı

Merkezsiz bir defter teknolojisi olan Blockchain, merkezi bir sunucu yerine tamamen kendi katılımcılarından oluşan bir ağ üzerinde işlev gören bir yazılım gibi. Blockchain’in eşsiz altyapısı merkezi altyapılardaki içerik sorunlarına, veri depolama problemlerine hitap ediyor ve ağ üzerindeki değeri çok daha güvenli hale getiriyor. Blockchain ağlarında ağdaki kullanıcılar arasında aktarılan şeyler genelde kripto para aracılığı ile aktarılıyor, Bitcoin veya Ethereum gibi. Blockchain teknolojisinde aracı taraf diye bir kavram yok çünkü kullanıcılar ile içerik sağlayanlar arasında belli bir engel yok.

Kripto paralar bir nevi parasal ödül olarak işlev görüyor ve bu ödüller bazı kullanıcıların, sistemdeki diğer kullanıcıların yararına çalışmasını sağlamak için kullanılabiliyor. Konum bazlı reklamcılık bu teknoloji için gayet uygun çünkü bu teknoloji hedef kitle ile bu kitleyi hedef alan taraf arasında iki tarafın da yararına olan bir bağlantı kurulmasını sağlıyor. Yenilikçi şirketlerin bu teknoloji konusunda hevesli olmalarının sebebi de bu.

İş yerleri sundukları hizmetleri tokenlaştırarak yerel bölgelerinde bir değere sahip görevleri -sosyal medya paylaşımı, yüzeysel bir inceleme yazımı gibi- tamamlayan kullanıcıları ödüllendirebilirler. LBA platformu tokenları bu perakendecilerde nakit para gibi harcanabilir ve müşterilere ‘kupon’lardan çok daha fazla özgürlük verir. Sürekli olarak katılımda ve katkıda bulunan, tokenlarını sık sık harcayan kullanıcılar ana defterden takip edilebilir ve bu kullanıcılar elde ettikleri skorlarla favori dükkanlarından daha fazla token alabilirler.

Böylesine kendi kendini idare ettiren bir sistemde tüccarlar yerel iş yerlerini elde edebilmek adına cana başla uğraşmak zorunda kalmazlar ve küçük bir indirim karşılığında etkileyici reklamcılık sonuçları elde edebilirler.

En önemlisi ise Blockchain tüccarlara harcadıkları çabaların verilerine erişim sağlar. Teknolojinin yapısı sebebiyle -işlemlerin değiştirilemez ve açık bir ana defterde kaydediliyor olması- kullanıcı verileri korunaklı kalır. Blockchain aynı zamanda iş yerlerine de bu verilere güvenme imkanı tanıyor çünkü bu sistemde bir aracı yok. Böylece tüccarlar reklamları daha iyi ayarlayabilir ve güvenilir verileri kullanarak müşterilere daha etkili teklifler iletebilir.

İlla Ki Benimsenecek

Sunulan hizmetlerin tokenlaştırılması konum-bazlı reklamcılıkta şeffaflığı sağlıyor, yerel iş yerlerinin hedef kitlelerine daha rahat ulaşabilmesine olanak tanıyor ve müşterilere daha iyi teklifler sunuyor. Bu gibi yerel ticaretlerde telefonlar aslında çok iyi bir araç olma potansiyeline sahip ancak işin içine aracı girdiğinde bu potansiyel kayboluyor. Neyse ki Blockchain yerel müşterilerin, yerel dükkanları çok daha kolay ve güvenli biçimde bulabilmesini sağlıyor.